Article giren sprinkler başlık sayılarında hem azalma hem de artma örnekleri olduğunu ortaya koyarken, her iki iddiadan birinin eğilimi yönünde genel bir geçerlilik için hiç bir delil bulunmamaktadır. Duman/ısı açıklıklarından gerçekleşen akış miktarlarının bir yarar sağlamak için yetersiz kalacağı iddiası da diğer bir olumsuz idd iadır. Bir anlamda bu olumsuz iddia, havalandırmanın yanma ürünlerinin dağı1 ı mını sınırlayacağı yönündeki olumlu iddianın karşıtı olarak değerlen d ir ileb ilir. Bahsi geçen olumlu iddiayı destekleyen deliller, olumsuz iddianın yanlış olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, düşünülen diğer görüşler de vardı r. Açıklık akış miktarının, sıcaklığın 200 °C'nin altında olduğu durumlarda azald ığı ve açılan sprinkler başlı kla rından akan suyun üst tabaka sı ca klı ğın ı bu sıcaklık seviyesin in çok altında bir değere soğuttuğu çok iyi bilinmektedir [3]. Örneğin sprinkler sistemi olan binalardaki yangınlarda duman tabakası sıcaklığının 70 °C olması makul görülmektedir. Böyle bir sıcaklık değerinde, mümkün olabilen en yüksek sıcaklıktaki akış miktarlarına göre teorik akış miktarları yarı yarıya düşecektir. Çatı açıklıklarından olan gerçek akışı gösteren tek deneysel program Hinkleyve diğerleri tarafından yapılan daimi rejim yangın testidir. Bu testler 1 veya 5 adet sprinkler başlığının açıklıklardan olan akış hızları üzerine hiç bir etkisi olmadığını göstermiştir. Bu sonuç, akış mi ktarları üzerine sıcakl ık etkileri ile ilgili yukarda verilen bilgiler ı ş ığında biraz şaşı rtı cı bir durumdur. Bu sonuçlara rağmen, sprinkler sisteminin hem sıcaklıkların azaltılması hem de doğrudan sprey etkisinden dolayı açıklıklardan olan akış miktarlarında azaltma meydana getirebileceği belirtilmelidir. Buna rağmen, yapılan testlerde görülebilirlikte artışların meydan geldiği gözlenmiştir. Bu da sprinkler sistemi olan yangınlarda yapılan havalandırmanın faydaları olduğunu gösterm ektedir. Son olumsuz iddia olan duman/ısı açıklıkla rı n ı n ekonomik olmadığı iddiası ise asla ciddi olmayan bir iddiadır. Böyle bir çalışma, yatırım maliyetini, doğal ışıklıklardan dolayı enerji/aydınlatma tasarrufunu, açıklıkların kullanılmasından dolayı ısı, duman ve yangının meydana getireceği hasar miktarındaki azalmayı dikkate almalıdır. İlk iki durum iyi bilinmesine rağmen, sonrakiler için yangın literatüründe raporlanan herhangi bir çalışma yer al ma maktad ır. Öyle ki bu iddia açık bir temele sahip deği ldi r ve önemsiz bir spekülasyon olarak değerlendirilmelidir. 5. Yangın Korunum Dizayn Problemleri Sprinkler sistemi olan yapılardaki yangınlar için havalandırma yapılması durumu ile bağlantılı çalışmaların gözden geçirilmesi neticesinde duman ve ı s ı hava land ırma sistemleri için, iki dizayn problemi olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Bunlardan birincisi, özellikle son zamanlarda üzerinde durulan konu olan açıklık operasyonunun geciktirilmesinin sistem performansı üzerine ters bir etkiye sahip olması durumudur. Önemli olan açı klıkların daha hızlı operasyonunu sağlayacak ve daha büyük sayıda açıklığın açılacağı dizayn yöntemlerine özen gösterilmesidir. Veriler, erken haber almaya dayanan açıklıkların aynı anda birlikte aktive edildiği Avrupa yaklaşımının etkin ve arzu edilen bir yöntem olduğunu ortaya koymaktadı r. İkinci problem, duman perdelerinin birer engel teşkil ettiğinin ve sprinkler sistemi dizaynında göz önünde bulunduru lması gerektiği nin not edilmesidir. Perdeler doğrudan depolama yapılan bölgeler üzerinde değil koridorların ortalarında yer almal ıdı r. Bu bahsi geçen konular ile ilgilenmek yangın korunum tasarımını geliştirecektir. 6. Sonuçlar Sprinkler sistemi ile birlikte kullanılan duman ve ısı havalandırması konusunda yapılan çalışmalar, havalandırmanın sprinkler performansı üzerine olumsuz bir Yangın ve Güvenlik m Sayı 66 Ekim 2002 etkisinin olmadığını açıkça göstermekted ir. Sprinkler sisteminin başarılı operasyonunun oksijen konsantrasyonunun azalması ile bağlantısı yoktur. Havalandırmanın ilk sprinkler başl ığı aktivasyon süresi ve aktive olan toplam sprinkler başlık sayısı üzerine de bir etkisi olmadığı gösterilmiştir. Eğer yangın açıklığın hemen altında ise ilk sprinkler başlığının devreye girmesi çok az gecikebilir, fakat bu durumun sprinkler sisteminin performansı üzerine önemli bir etkisi olacağına dair bir kanıt yoktur. Deneysel çalışmalar, havalandırmanın yapıdaki yangın çıkan bölümdeki perdelenmiş bölge içerisinden yanma ürünlerinin dışarı atılması suretiyle, bu ürünlerin yayılımının sınırladığını göstermiştir. Bu durum, bina sakinleri ve yangını tamamen söndürmek için yangın kaynağını bulma ihtiyacında olan itfaiyeciler için gerekli görLilebilirlik seviyesini iyileştirmektedir. Duman ve ısı yayılımının sınırlandırılması aynı zamanda duman ve ısının binaya vereceği zararı da azaltır. Sprinkler sisteminin çalı şmadığı durumda havalandırma, yangını insan müdahalesi ile kontrol edebilmek için değerli bir unsurdur. Deneysel çalışmalar açıklıkların erken aktivasyonunun, sprinkler perform ansı üzerine hayati bir etkisi olmadığı göstermiş ve aynı zamanda mevcut dizayn uygulamalarının olay sırası nda aktive olan açıklık sayısı nın bir adet ile sınırla ndığın ı ve hatta çok başarılı bir sprinkler sistemi aktivasyonunda gerçekte açıklıkların hiç açılamayabileceğini de göstermiştir. Tasarım uygulamaları, açıklıkların erken açılabileceği ve çatı açıklıklarının etkisinden tam olarak yararlanabilmek için toplu olarak açı lmalarının sağlanması yöntemlerine doğru kaymaktadır. Açıklıklar ve duman perdeleri ile yapılan sprinkler sistemi dizaynlarında, duman perdeleri birer engel olarak göz önüne alınmalı ve perdeler depolama mahalleri üstü yerine koridorlara yerleştirilmelidir. KAYNAKLAR-------- - 11 J C.L. Beyler ve l. Y. Coopeı; "/nteracıion ofSprinkler witlı Smoke and Heat Vents ", Fire Teclınology, No: 37, pp 9-35, 2001. (2( M.J. Peatross ve C.l. Beyle,; "Ventilaıion Ejfecıs on Coıııpartıııeııt Fire Clıaracterizatioıı ", Fire Safety Science-Proceedings of ı/ıe Fift/ı lııternatioııa/ Symposiıım, pp 403-414, 1997. 13( P.L. Hink/ey, "T/ıe Ejfect of Venting on t/ıe Opening ofSprinklers ", No.285, Colı lııtematioııal, 1986.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=