Yangın ve Güvenlik Dergisi 67. Sayı (Kasım-Aralık 2002)

~ Point of View Seydl Rıza GÜNEY Yan-ma-dan Şirket Kurucusu/Danışmanı ~ Bilindiği gibi 2002 yı l ı, ekonomik krizin getirmiş olduğu bir çöküntü içinden geç mi ş tir. Sadece yangın riskinin mevcudiyeti değil, çok somut bir deprem riski bile bu çöküntüyü gideremem iştir. Marmara Denizi'ndeki fayla ilgili bilim adamlarının yaptığı araştırmalar sonucu elde edilen yeni bulgular bile, yangın güvenlik sektörünün payının azalması yönünde bir etki yapmı ştır. Sonuç olarak, sadece ülkemize özel olmak üzere, ekonomi h apşırd ığı zaman yangı n ve güvenlik sektörü "nezle deği l de zatürre" olmaktadır. Sektöre! fua rların durumu ise bundan farklı değildir. lJ Özellikle, yürürl üğe giren yeni yönetmeliğin, yürütücülerin hassasiyeti oranında oldukça büyük ama dengesiz bir pazar ya ratacağı kesindir. Sektör ve özellikle Yangın Güvenlik Dergisi bu yönetmelikle ilgili olarak,işin ciddiyetini i steni ld i ği gibi ortaya koya madı. Sektör içindeki firmaların bir çoğu "acaba nasıl bir planlama ile bu fırsattan faydalanırım" hesaplarını yapmaktadır. Bu belki doğrudur. Ancak öncelikle bu pazarın gerçekçi bir zemine otu rtulması gerekir. - Bu yönetmelik bir taraftan itfaiye, bir taraftan aktif hale gelmiş Sivil Savunma, bir taraftan konuya her an girecek valilikler olmak üzere oldukça ciddi ve kontrol altında tutulması gereken güçler yaratm ıştır. Siyasetin çok etkin olduğu ve sektör ruhuyla son derece uzak bir yapı içinde olan güçlerin kesinlikle bu platforma çekilerek, eğiti lmeleri ve aynı lisanın kullanılmasının sağl anması gereklidir. - İncel eme, onay, denetim ve kontrol gibi çok önemli u nsu rla rı elinde bulunduran bu güçler dikkatle kontrol ed il mezse, yangın sektörü içinde sağlam temellere dayal ı olmayan ve tehlikeli say ıl acak bir "yasak savma perşembe pazarı" daha yaratıl acaktı r. - Bir yangın söndürme cihazı almamak için sayısız bahane üreten yatı rımcıl arın, birden bire çok ciddi sistemleri yaptıracak olması, onay ve denetleyici unsurların zor durumda kalmalarına neden olacak, bazılarının ekmeğine yağ sürecektir. - Yangın sektöründe ciddi boyutta çal ışma yapan firmalar inanıyorum ki bu gel işmeler nedeniyle üzüleceklerdir. Bu firmaların kendi aralarındaki rekabetle ileriye gitmekten daha çok, kaliteyi düşüren firmalara ayak uydurmaları daha büyük o l as ılıktır. - TÜYAK içinde neden itfaiye yok ?Oturup bunu araştırmak gerekir. Bugün Türkiye İtfaiyeciler Birliği kendi başı na kapal ı bir kutu ve bir şeyler yapmaya çalışıyor. Onların arasında da sadece itfaiye araçların ı ve kurtarma malzemelerini satan birkaç tane firma var. Kısacası TİB içinde neden yangın sektörü yok? Bu da araştı rı I malıdır. - Yangın sektörünün saygı n lığı nı bozan ve bozmaya devam eden en önemli unsur; yangın söndürme cihazlar ı nı satan bazı firmalar ve kişiler olarak karşı mıza çıkmaktadır. Yukarıda mesaj olarak vermek istedi ğim kalitesiz mala doğru sapmayı YSC satan firmalarda yıl lard ır görmekteyiz. Bu sektörde çok temiz çal ışan firmalar bile, çoğu zaman, mermer tozu doldurup, bu sektörü bozan kişi ya da ku ru lu şlarla ihalelerde karşı karşıya gelmişl erdir. Sektörümüzde herkes her işi yapmaktadır. Herkes uzmandır. Özellikle emeklilerin bu sektörü tercih edip, ge l işmeleri çok dar bir kalıp içinde tutmaları maalesef Yangın ve Güvenlik m Sayı 67 Ka s ı m-Aralık 2002 konuyu çözümsüz bir noktaya geti rmi ştir. - Bu konunun okulu neden yok? Bu araştırılmıyor. İzmit İtfaiyesi'nde danışman olarak görev yaptığım 1996 yıl ından itibaren her türlü özveriyi göstererek Türk itfaiyecilik tarihinde ilk defa meslek yüksek okulunun itfaiyeciler yetiştirmeye başlamasını sağladık. Ne yazık ki 1,5 yıl dayanabildim. Başta itfaiye olmak üzere, birçok firma okulun tüm yapısını bozdu. İtfaiye müdürü ders aldı, derslere başkasını soktu. Firma temsilcileri öğretim görevlisi oldu; hem kendi reklamlarını yapmaya kalktılar, hem de çocu kları daha meslek ahlakını almadan, yangın sektörünün içindeki çıkmaza soktular. Her gelen çocuğa yangın üçgenini öğre tti le r. Yangı n sektöründe önemli paralar kazanan sayın üniversite h ocala rımızın ise bu konuya destek vermeleri beklenirken buna hiç yanaşmamışlardır. - Türkiye' de böyle binlerce gence ihtiyaç varken, emekli olmuş değerli bir çok arkadaşın bu sektöre gelmeleri ta rtışılması gereken bir boyuta gelmiştir. Gençlerin konuyla ilgili bir mühendislik bölümüne ihtiyacı varken hocalar ne bir master, ne de bir doktora programı başl atmışl a rdır. - Yangın ve Güvenlik Dergisi bu üzerinde durduğum önemli ko nul a rı n üzerinde i ste nildiği gibi durma mı ştır. Çıkan yazılar ise sadece haber bazında ka lmı ştır. - Yangın ve Güvenlik Dergisi'nin çıkmaya başladığı günden beri, yayın kurulunda olmama rağmen benden bugüne kadar ne itfaiyecilik konusunda, ne de kimya yüksek mühendisi olmam nedeniyle bu konuda (tehlikeli maddeler, endüstriyel yapılar vs) çıkan yazılarla ilgili bir görüş alınmamıştır. Konu sadece bana ait değild i r. - Bu güne kadar, yazdıkla rı konularla hiçbir ilişkileri olmayan bir çok kişinin yazıları yayınlanmıştır. Bir veya iki seminer ya da sempozyumda sunum yapan insanlar kendilerini uzman yaparak dergide yazı yazmışlardır. Bu konunun daha dikkatli bir şekilde irdelenmesi gerekir. 0

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=