Kart sahtekan yanacak ■ AB ve ABD ile uyumlu 13 Mayıs'ta TBMM'ye sunulan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) tasarısıyla getirilen en önemli yeniliklerden biri özel hukuk tüzel kişilerine açıkça ceza sorumluluğu getirilmesi oldu. Tasarının gerekçesi 'Ekonomik suçlarla mücadele' olarak açıklandı. Fransa Ceza Kanunu'ndan esinlenilen, örneklerine ABD, lngiltere'de de rastlanan, Avrupa Konseyi'nin ceza hukuk kongrelerinde alınan tavsiye kararlarının da gereği olan düzenleme TCK tasarısında "Tüzelkişilerin Ceza Sorumluluğu" başlığıyla düzenlendi. Tasarı yasalaşırsa sistem şöyle işleyecek; Tüzel Kişi de Sorumlu: Tüzelkişilerin organ ve temsilcileri olan gerçek kişilerin suçu tüzelkişi yararına işlenirse tüzelkişi de cezaen sorumlu tutulacak. Para-Müsadere Cezası: Tasarıya göre suçu işleyen gerçek kişi hakkında hükmedilen para ve müsadere cezaları tüzelkişi hakkında da ayrıca uygulanacak. Faaliyetten Men: Gerçek kişi hakkında hükmedilen şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalarla kamu hizmetlerinden yasaklanma, bir meslek veya sanat-ticaret icrasının durdurulması cezaları, tüzel kişiler için de 'faaliyetten men' şeklinde uygulanabilecek. ilgili mahkeme, bu yasağa ilişkin süreyi kendisi belirleyebilecek, ancak bu süre hiçbir zaman gerçek kişiye verilen ceza süresini aşamayacak. Adli Nezaret, Yönetime El Koyma: Tüzelkişiler, 'adli gözetim' ile tanışacak. Mahkemeler, tüzelkişilerin adli nezaret altında (atayacağı denetçilerin kontrolü veya tayin edilecek yöneticiler marifetiyle) belirli süre faaliyetini sürdürmesine karar verebilecek. Böylece, tüzelkişilerin yönetimine de el konulabilecek. Sahtekarlığa büyük ceza TCK tasarısı , büyük yakınma konusu olan 'banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması' konusunu da bağımsız bir suç olarak düzenleyip ağır yaptırımlara bağlıyor. Tasarı yasalaşırsa artık böyle olacak: Başkasına ait veya diğer kişiye verilmesi gereken bir banka veya kredi kartını her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kişiler ile kart sahibinin rızası olmadan bunu kullanan ve ku llandırarak kendisine veya başkasına haksız yarar sağlayanlara 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 5 milyardan az olmamak üzere ağır para cezası verilecek. Aynı suçu banka veya kredi kartını tahrif ederek veya bunu sahtecilikle meydana getirerek işleyenlerin cezası üçte bir oranında artırılacak, yani 8 yıl olacak. Bu suçu işleyen çete reisi ve üyelerine ise cezanın en üst sınırı uygulanacak. tiız sınırı mı. Oda nedir? ■ 'Hız sınırı ihlali' suçundan ehliyetleri alıkonulan sürücülerin, hızın olumsuz sonuçlarının bilincinde olmadıkları belirlendi. Hız tutkunu sürücülere göre 'aracın ve yolun uygun' olması durumunda hız limiti aşılabilir. İstanbul Trafik Vakfı Psikoteknik Değerlendirme, Sürücü Eğitim ve Araştırma Merkezi, Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen ve 'hız sınırı ihlali' suçundan ehliyetleri alınan çoğunluğu erkek 200 sürücüyle yüz yüze bir araştırma yaptı. Bu kişilerin yılda ortalama 3 bin ile 200 bin kilometre arasında yol kat ettikleri, çoğunluğunun da üniversite mezunu olduğu saptandı. Büyük bölümü evli olan bu sürücülerin meslek gruplarına bakıldığında ise firma ve işletme sahipleri ilk sırada yer alırken, bunu satış ve pazarlama firmalarında çalışan kişi ve yöneticiler izledi. Hız sınırı ihlallerini genellikle iş amaçlı seyahatlerde gerçekleştiren sürücülerin yüzde 87'sinin hız ihlalini otomobil, yüzde 5'inin de kamyonla yaptığı tespit edilirken, son 5 yıl içinde de bu sürücülerin yüzde 43'ünün en az bir trafik kazası yaptıkları ortaya çıktı. Araştırmaya göre sürücüler, yasal hız sınırını aşma nedenlerini 'Yol ve aracın uygun olması', 'iş yönetimi ve işyeri baskısı' ve 'Yasal hız limitini uygun bulmama' olarak sıraladı. Sürücülerin önemli bir bölümü, hız sınırı ihlalini değerlendirirken, "Kendi hızını yasal bulduğunu" söyledi. "Trafik radarlarını bir tuzak olarak gördüklerini" kaydeden sürücüler, araç ve yol uygun olursa hız yapılabileceğini savundu. Eser çürüten müze ■ Osmanlı ve Selçuklu döneminden kalma yedi eser, Samsun Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi'nde nemden çürüdü. il Kültür ve Turizm Müdürü Rasim Efendioğlu, müzede yüzde 90 oranında nem olduğunu belirterek "Bu müze deniz seviyesinde olduğu için uygun değil. Daha yüksek binaya taşınmalıyız. Yoksa 500 yıllık eserler çürümeye devam edecek" dedi. Yangın ve Güvenlik IIIJ Sayı 71 Mayıs-Haziran 2003 ----------------
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=