Yangın ve Güvenlik Dergisi 71. Sayı (Mayıs-Haziran 2003)

Mevzuat ve yapılanma konusunda sorunlarınız oluyor mu? Çok önemli bir konuya değindi n iz. Türk İtfaiyeciliği 1714'te Fransız asıllı David adlı bir mühendisin Tophane sı rtları ndaki bir yangına Paris İtfaiyesinde gördüğü pompa ile müdahalesi sonucu Yeniçeri Ocağı içinde kurulan 15 kişi lik küçük bir maceracı ve gönüllü ekiple başlamıştır. 1826'daki Vak'a-i Hayriye esnasında Yeniçeri Ocağıyla birlikte Tu lumbacılar da ortadan ka ldırılmıştır. 1874'te Macaristan'dan getirilen Odön Szecheny ile güçlendirilen Askeri İtfaiyecilik 1923'te sona erd irilmiş ve itfaiyeler belediyelerin bünyesine geçirilmiştir. Bu dönemde yapılan kışla tipi yangın istasyonlarının daha sonra mini istasyonlarla takviye edilememesi, mevzuat eksiklikleri, yetki ve sorumlulukların gereğince ortaya konamaması gibi nedenlerle Türkiye'de itfaiyecilik hizmetlerinde önemli sıkıntılar yaşanmaktad ır. Ne yazık ki bu sorunların çözümü için merkezi bir koordinatör kuruluş bulunmamaktadır. ·-... -·---·-- .., ____ , ..... ~----- _____ .. __ ,. __ ---- ---- Ülkemizde yangın - insan ilişkileri sizce gelişmiş ülke örneklerinde olduğu gibi belli bir sisteme sahip mi? Bu sorunuza ne yazık ki "evet" diyemeyeceğim. Zira toplumun her kesimi bir itfaiyeci gibi kendi yangın ve afet güvenliğine sahip olmak zorundadır. Buna kurumlar da dahildir. Ancak bu konu birbirine karıştırılmıştır. Yangın ve afet öncesi alınması gereken pasif önlemler kişiler tarafından önemsenmemiş her şey itfaiyeden beklenmiş, yangınlar esnasında trafik, geç ihbar vb. nedenlerle müdahaleler gecikince bütün suç İtfaiyelere yüklenilmek istenmiştir. Aksi bir durum ise kurumlarda meydana gelmiştir. Kurumlar yangından korunma hizmetleri yapmak yerine yangınla mücadele rolünü üstlenmeye çalışmışlardır. Bu durum dünyada eşine az rastlanır bir karışıklığa yol açmıştır. örneğin; orman teşkilatları, yangından korunma için orman içlerinde su depoları ve hidrantlar yapmak yerine yangınla mücadele amaçlı itfaiye araçları satın almayı tercih etmişler, müdahaleler esnasında da İtfaiyelerin orman teşkilatları emrine gireceği şeklinde mevzuat düzenlemesini yapmışla rdır. Örnekler arttırıld ığında uluslararası otoriteleri hayret içinde bırakacak enteresan bir tablo ortaya ç ı kmaktadır. İstanbul'da yangın ve afetlere müdahale için görevli müesseseleri saydığ ım ızda çelişki daha da iyi an laşılacaktı r. Deniz yangınlarına Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İ şletme l eri, orman yang ın larına Orman Genel Müdürlüğü, havaalanı yang ı nlarında Devlet Hava Meydanları , otoyol kaza ve yangınlarında Karayolları, şehi r içi yangınlarda ise Belediye İtfaiyeleri müdahaleden sorumludur. Bunların aras ı ndaki koordinasyonu sağlayacak sağlıklı bir sistem bu lunmamaktadır. Halbuki tüm gelişmiş ülkelerde Yangın ve Afet Güvenliği'nin merkezinde şehir itfaiyeleri bulunmaktadır. Ayrıca bir afet oluştuğunda bütün dünyada, itfaiyeler müdahaleden sorumlu ve yetkili oldukları halde ülkemizde hala bu konuda yanlışlıklarda ısrar edilmektedir. Acilen koordinatör Türkiye'de yangın ve afetlere müdahalede gönüllü itfaiyecilik sistemi gerekli mi? Bir deprem yada başka bir afet halinde olay yerine ilk müdahaleyi hafif kurtarma olarak yapacak olan insanlar gönüllülerdir. Ancak gönüllü itfaiyecilik ülkemizde henüz yasal bir kurum haline geti rilemediğ i için İtfaiye teşkilatları ciddi anlamda personel eksikliği yaşamaktad ırlar. Dünyada gelişmiş ülkelerde gönüllü itfaiyeciler de afetlerde sorumluluk almakta ve profesyonel itfaiyecilere ciddi anlamda destek vermektedirler. Gönüllü itfaiyeciliğe örnek olarak Alman Gönüllü İtfaiye Teşkilatları'nı vermek mümkündür. 12 milyon nüfuslu Bavyera bölgesinde görev yapan 12.000 (nüfusun 1/1 000'i) İtfaiyeciden sadece 2.500'ü profesyonel, geri kalan 9.500'ü gönüllü itfaiyecilerden oluşmaktadı r. Bu bölgede 400.000'i aşkın lojistik destekli gönüllü itfaiyeci bulunmaktadır. Türkiye'de bu amaçla GİB (Gönüllü İtfaiyeciler Birliği) kurulmuş İzmit'teki ilk uygulama ça lı şmala rı olumlu sonuç vermiş, İstanbul-İzmit eksenli yapı lan gönüllü İtfaiye çalışmaları İzmir ve Bursa gibi diğer metropollerde de önemli sayıda taraftar toplamıştır. Gönüllü itfaiyeciliğin yasal bir statü içine alınarak ülke çapında yaygınlaştırılması gerekmektedir. bir İtfaiye Genel Müdürlüğü kurulmalıdır. __ _ ...,.,.. Yangın ve Güvenlik il Sayı 71 Mayıs-Haziran 2003 --------------

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=