Yangın ve Güvenlik Dergisi 72. Sayı (Temmuz-Ağustos 2003)

Itit larının kontrolü , yangından önce yangının genişlemesini önleyecek tedbirlere, modern araç-gereçlere, söndürme personelinin eğitimine ve iyi bir organizasyona ihtiyaç vardır. Yasalara göre, koruma altına alınan orman ve ağaçlandırma sahalarına, hangi amaçla olursa olsun giriş ve çıkış yapılmayacak, ateş yakılmayacak, ateşli maddeler ile dolaşı l mayacaktı r. Yol kenarlarında piknik yap ılması yasaklanmı ştı r. Sadece halka ayrılmış özel alanlarda piknik yapılabilir ve orman kapsamına girmeyen köylerde anız ve bitki örtüsü yakılabili r. Piknik yerleri ve orman alanı civarındaki konaklama yerleri ve sanayi tesisleri , yangına karşı gerekli tedbirleri almak ve kendi söndürme ekiplerini oluşturmak zorundadır. Yine yasaya göre, yangın tehlikesi olan orman köylerinde halktan seçilecek üçer kişi, her gün 24 saat esasına göre görevlendirilerek, ormanlar sürekli kontrol altında tutulacak ve yabancı kişilerin kimlikleri tespit edilerek ormandan çıkarılacaktır. Belirtilen önlemler teorik olarak çok güzel olmasına rağmen gerekli söndürme araç-gereçleri verilmedikçe ve eğitim yaptırılmadıkça bunların hepsi kağıt üzerinde kalacaktır. Bütün gelişmiş ülkelerde, büyük yerleşim merkezlerine uzak olan bölgelerde "Gönüllü İ tfaiyecilik" geliştirilmiştir. Yangın olan yere en yakın mesafede bulunan gönüllü itfaiyeciler çok kısa süre içinde toplanmakta ve yangına müdahale edebilmektedir. Bir yangın anında çevrede bulunanların yangına müdahale çalışmalarına yardım etmeleri gönüllü itfaiyecilik değildir. Belli bir organizasyonu, eğitimi ve malzemesi olmadan gönüllü itfaiyeci olunamaz. 6832 sayılı kanunun 69.maddesinde "Orman yangınlarında, yangına civar köy ve kasabaların 18 yaşını bitirip 50 yaşını doldurmamış bütün erkek nüfusu beraberlerinde mevcut balta, kürek, kazma, testere gibi yangın söndürmeye yarayacak aletleriyle yangın yerine gitmeye ve yangını söndürmeye mecburdurlar" denilmektedir. Bu yasa ile halkın yangın söndürme çalı şmalarına katılmaları zorunlu kıl ın mıştır. Eğitim yaptırılmadan, sorumluluk verilmeden görev beklenirse ya sadece kağıt üzerinde kalır ya da verimli olamaz. Vatandaşa bu görevi vermeden önce organizasyonun yapılması gerekir. Bütün ülkelerde İtfaiye Genel Müdürlüğüne bağlı olarak "Gönüllü İtfaiyeler Birliği Müdürlüğü" kurulmuştur. Bizdeki Sivil Savunma Örgütüne benzer olan bu kuruluş bir yasa ile ol uşturu lm uştur. Bütçesi, idari personeli ve eğitici leri vardır. Gönüllü itfaiyecilik ülkemizde de geliştirilmelidir. Bunun için bir kanun çıkarılmalı, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi orman bölgelerine yakın köylerde "Gönüllü Orman Koruyucuları" ve "Söndürme Müfrezeleri" oluşturulmalıdır. Bu kişilere, yılda en az bir aylık bir eğitim yaptırılmalı, söndürme araç-gereçleri verilmeli, yıllık bir ücret ödenmeli, bu kişiler kontrol ve denetimden sorumlu tutulmalıdır. Böylece yangına çabuk müdahale edilebilir ve orman alanları sürekli denetim altında tutulabilir. Sonuç olarak; orman işletmesinde çalışanların yangınla mücadele konusunda gösterdikleri başarının takdirle karşılanması gerektiği, fakat; son yıllardaki gelişmelere rağmen araç-gereç, eğitim, önlem ve yönetim organizasyonu bakımından yeterli olmadığ ını n vurgulanması gerekir. 0 Yangın ve Güvenlik m Sayı 72 Temmuz-Ağustos 2003--------------

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=