Yangın ve Güvenlik Dergisi 75. Sayı (Kasım-Aralık 2003)

bulunduğu yerlerde şüpheli gördükleri araç ve kişiler üzerinde uygulama yapmaya başladılar. Binaların çevresinde bulunan ve durumu şüpheli görülen otoların kontrolleri tek tek yapılırken, görev yapan ekiplerden şüpheli paket ihbarlarına karşı duyarlı olmaları istendi. Patlamalar, rasathanenin aletleri tarafından ölçüldü HSBC Bank Genel Müdürlüğü binası ile lngiltere Başkonsolosluğu'ndaki patlamalar, Kandilli Rasathanesi Sismoloji Laboratuvarında ölçüldü. Sismoloji Laboratuvarı Şefi Dr. Doğan Kalafat, yaptığı açıklamada, patlamaların rasathaneden de algılandığını kaydederek, ilk kaydın saat 1 0:56'da 1 ,4, ikinci kaydın ise saat 1 1 :06'da 1,3 büyüklüğünde olduğunu belirtti. Rasathanenin patlama noktalarına 10'ar kilometre uzaklıkta olduğunu ifade eden Dr. Kalafat, "Büyüklük olarak minicik bir deprem. Mikro ölçekli bir deprem enerjisine eşdeğer" dedi. Büyüklük ve şiddet ölçeğinin yerin içinden gelen doğal olaylarda kullanıldığını vurgulayan Dr. Kalafat, patlamaların iseyüzeyde meydana geldiğini belirterek, "Kaynağı çok yakın. Şiddet vermek doğru olmaz ama tahribata ve can kaybına bakılırsa 1 kilometrelik yarıçapta şiddeti 5 gibi değerlendirilebilir" diye konuştu. Büyüklük ölçümlerine göre, patlamalarda açığa çıkan enerjinin sinagoglardaki patlamalara göre çok daha fazla olduğunu anlatan Dr. Kalafat, sinagoglardaki patlamaların aletler tarafından ölçülmediğini söyledi. Gübre nasıl dehşet verici bir silaha dönüşebiliyor Tarım sektöründe gübre olarak değerlendirilen, ancak lstanbul'daki bombalı saldırıların ardından "patlayıcı madde imalinde kullanıldıklarına" ilişkin haberlerle gündeme gelen "amonyum sülfat" ve "amonyum nitrat" bileşiklerinin, ısıya tabi tutulduklarında bomba etkisi yaptıkları bildirildi. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Necati Beşirli, yaptığı açıklamada, ısıya tabi tutulan amonyum nitratın gaz olarak parçalandığını, 200300 derece sıcaklıkta parçalanarak azot monoksit ve diazot monoksit buharına dönüştüğünü, bileşiğin çok yüksek sıcaklıkta azot ve oksijen gazına parçalandığını belirtti. Beşirli, inşaat ya da yol yapımı gibi çalışmalarda kayaları parçalamak için üzerinde amonyum nitrat lokumu olan dinamitlerin kullanıldığını kaydederek, şöyle konuştu: "Amonyum nitrat küçük ısıda bile hacminin en az yüz katına ulaşıyor ve parçalanıyor. 200300 derece sıcaklık bile parçalanma için yeterli ol ur. Bileşen benzin gibi akaryakıt karışımlarıyla tutuşturulduğunda ya da dinamitle patlatıldığında, bu sıcaklık elde edilir. Örneğin bir kilogram ağırlığındaki amonyum nitrat 300 derece sıcaklığa tabi tutulduğunda genleşerek bu ağırlığın bin katı hacme, 1500 atmosferlik basınca kavuşuyor. Yani en az 300-400 metrekarelik alanda bomba etkisi yapıyor. Bu madde bazı yerleri zayıflatılmış çelik demir kaplar içinde ısıtılırsa, parça etkisi daha büyük ol ur. Varil içine konulan amonyum nitrat parçalandığından etki alanı meydana gelmez" Beşirli, amonyum sülfatın da amonyum nitrata benzer özellikleri bulunduğunu, sadece bu maddenin parçalanmasında "sarı duman" olarak görülen kükürtdioksit gazının ortaya çıktığını kaydetti. Amonyum nitratın "bomba etkisi yapması" için amonyum sülfata ihtiyaç olmadığına dikkat çeken Beşirli, "Amonyum sülfat etkiyi güçlendirmek için kullanılmış olabilir" dedi. Sarı dumanın sırrı Levent ve Taksim'de meydana gelen patlamalar sonrası çevreyi yoğun bir sarı duman kapladı. Emniyet, yaptığı açıklamada sarı dumanın amonyum nitrattan kaynaklandığı belirterek, "Bu, amonyum nitrat ile potasyumun Yangın ve Güvenlik il Sayı 75 Kasım-Aralık 2003

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=