Yangın ve Güvenlik Dergisi 81. Sayı (Eylül 2004)

ITEKNiK TANITIM Doğalgaz ve LPG günümüzde mutfaklarımızdan banyolarımıza, kalorifer dairelerinden ıs ı merkezlerine, deniz teknelerinden karavanlara kadar çok geniş bir alanda kullanılmaktadır. Kim-yacı dilinde doğalgaz metandır (CH4), LPG ise bütan (C4H 1 O) ve propan (C3H8) karışımıdı r. (Bu gazların kimya-sal terkipleri elde edildikleri kaynağa veya üretildikleri ülkeye göre farkl ılıklar gösterir.) Doğalgaz ve LPG tesisatında oluşabilecek kaçaklar insanların can ve mal güvenliği açısından iki ayrı tehlike yaratı rlar: Kapal ı ortamdaki bir gaz kaçağının tutuşabilmesi için ortamdaki konsantrasyonunun belirli bir alt sınırın üzerinde olması gerekir. Bu sınıra APS (alt patlama sınırı), ya da -daha yaygın bir ifade ile - LEL (lower explosion limit) denir. Doğalgazın LEL'i 5Vol%, LPG'nin ise 2, 1 Vol%'dir. Bir başka şekilde ifade edecek olursak, ortamdaki doğalgaz konsantrasyonu 5Vol%'e, LPG konsantrasyonu 2, 1 Vol%'e ulaştığ ı andan itibaren tutuşma tehlikesi başlar. Mavili Elektronik A.Ş.'nin ürettiği MaviGard markalı gaz detektörleri, gaz kaçağı tehlike sı nı rı nı n henüz beşte birine, yani LEL değerinin %20'sine ulaşınca alarm vermeye başlar: r ··-···-·· - Gaz Patlama alt Alarm alt sınırı türü sınırı Vol¾ Vol¾ LEL¾ Doğalgaz 5 LPG 2,1 '1 20 ---'-c--0,.,.. 4 ----2ÖAşağıya takarsan LPG, yukarıya takarsan doğalgaz detektörü olur mu? LPG havadan ağır, doğalgaz ise hafiftir. Havanın yoğunluğunu 1 olarak kabul edersek LPG'nin yoğunluğu 1,90, doğalgazın ise 0,55tir. Şu halde bir gaz kaçağı halinde LPG'nin zemine, doğalgazın ise tavana doğru birikme eğiliminde olacağı aşikardır. Bu yüzden LPG detektörlerinin zemine, doğalgaz detektörlerinin ise tavana yakın yerlere yerleştirilmesi önerilir. Ancak bu noktadan hareket ederek bazı kişilerin aynı detektörü "aşağıya takarsan LPG, yukarıya takarsan doğalgaz detektörü olur" şek- . !indeki önerilerini ciddiye almak mümkün değildir. Yukarıda 1. maddede değindiğimiz gibi iki gaz türünün alt patlama sınırları arasında tam 2,5 katına varan bir fark vardır. Doğalgaz ve LPG'nln özellikleri eşit değildir ki, detektörleri YANGIN ve GÜVENLİK SAYI 81 110 eşit olabilsin! Şu halde her mekanda, o mekandaki gaz türüne uygun olarak kalibre edilmiş, o gaz türüne özel detektör kullanılmalıdır. Karbonmonoksit Detektörleri Karbonmonoksit gazı, yanma sonucu ortaya çıkan zehirli bir gazdır. Kokusuz, tatsız ve görünmezdir. Bu yüzden insan duyargalarıyla algılanması zordur. Evlerde yanma işleminin olduğu, ocak, şofben, şömine, soba, mangal ve otomobilin bulunduğu alanlarda karbonmonoksit gazının bulunma tehlikesi vardır. İdeal olanı her bir yanma işleminin olduğu ortama bir adet karbonmonoksit detektörü koymaktır. Fakat tek bir gaz detektörüne sahipsek, öncelikle yatak odasında yanma işlemi olan bir cihaz varsa (soba gibi) mutlak suretle bu odaya koymalıyız. Birden fazla yatak odası varsa ve bunların dışındaki bir odada yanma işlemi varsa (salonda soba bulunması gibi), yanma işleminin bulunduğu odaya konulmalıdır. Eğer yatak odası yanma işleminin olduğu mutfaktan sesli alarmın duyulamayacağı kadar uzakta ise, detektör yatak odasına yakın yere konmalıdır. Eğer kazan dairesi gibi normalde insanların bulunmadığı bir oda varsa bu odanın hemen dışına alarm sesi duyulacak şekilde detektörü yerleştirmeliyiz. Kapalı garajlarda çalışan otomobil, kamyonet, otobüs gibi araçları n egzozlarından yoğun bir şekilde karbonmonoksit gazı çıkmaktadır. Kapalı garajlara kesinlikle karbonmonoksit gaz detektörü tesis edilmelidir. Karbonmonoksit detektörü binaların dışında, depoların içinde, aşırı nemli kapalı alanlarda, yanma işleminin olduğu cihazların direkt üstünde, hava çıkışını engelleyen cihazların arkasında, sıcakl ığın çok düşük veya yüksek olduğu yerlerde kullanılmamalıd ı r. Bir gaz cihazı 50 m2 büyüklüğe kadar bir mekanı koruyabilir. Çok küçük bile olsa, duvar veya bölmelerle ayrılmış her farklı mekan için ayrı bir gaz algılama cihazı na gerek vardır. Karbonmonoksit Gazının Oluşumu Yanma işleminin olduğu uygulamalarda normal koşullar altında açığa çıkan karbonmonoksit gazı miktarı tehlikeli değildi r. Fakat aşağ ı daki durumlarda, tehlikeli oranda karbonmonoksit oluşabilir. 1- Hatalı ve kötü tesisat, 2- Bacanın kısmen veya tamamen tıkanması , 3- Oda havalandırması nı n yeterli düzeyde yapılmaması. Karbonmonoksit Gazının İnsan Üzerindeki Etkisi ( 1 saat süreyle etkilenmede) 0-9 ppm: Havadaki normal karbonmonoksit seviyesi, risk yoktur. 10-29 ppm: Uzun süre maruz kalını rsa, baş ağrısı, mide bulant ı s ı gibi etkiler görünür. 30-35 ppm: Öncelikle çocuklarda ve yaşl ı larda olmak üzere mide bulantısı ve baş ağrısı gibi etkiler gözlemlenir. 36-99 ppm: Aşırı yorgunluk, uyku hali, kusma belirtileri gözlemlenir. Karbonmonoksit detektörleri bu aralıkta alarm verir. 100 ppm+: Şiddetli başağrısı, zihinsel bulanıkl ık , bilinç kaybı ve sonuç olarak beyin hasarı ve koma oluşur. Özellikle 400 ppm'den sonra ölüm meydana gelir. Karbonmonoksit gazının havadaki 400 ppm'i geçen yoğunluğu , zamana bağımlı kalmaksızın tehlike arz eder. t

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=