64 'UYGULAMA bulunan bir başka faktördür. Kullanıcı hatasıyla ilgili tek gerçek sorun, konuyla ilgili asıl sorunla karş ı laşt ı rı l d ı ğında solda sıfır kalsa bile, sistemin ayarlanmış ya da ayarlanmamış olmasında yatmaktadır. Kullanıcılar alarm sistemlerindeki sesli uyarıyı çeşitli nedenlerden ötürü etkin hale getirmekte, yarısı ayarlanmış alarmlarla koca bir siteyi korumaya çalışmakta, giriş çıkış noktalarında ağır ağır dolanmakta, cihazları ku rca lamaktad ı r.Sisteml erin ayarlanması ya da ayarının değiştirilmesi sürecinde zaman açısından bir zayıf nokta bulunduğu kesindir ama bu zayıf nokta insanların yaptıkları hatalarla kıyaslanamayacak kadar önemsizdir. Sıradan bir son ku llanıcının alarm sistemleri ya da kullanımına ilişkin benimsenmesi gereken kurallar hakkında pek az ya da hiç bilgi sahibi olduğunu unutmamalıyız. Alarm sistemi almadan önce bu konularda bilgi sahibi olunması şart koşulmuş olsaydı, sanayi çoktan batmış olurdu. Mikrodalga fırını kullanmak için fizik biliminin radyo dalgalarından nasıl faydalandığını bilmek gerekmez. Belirlenen sürede fırında kalması için yiyeceğinizi fırına yerleştirirsiniz. Yemeğiniz ısınır. Bunu öğrenmek için birkaç temel kural öğrenmek yeterlidir. Mikrodalga fırına metal nesneler ya da çiğ yumurta koymamak gerekir. Yiyecekleri uzun süre pişiremezsin iz, fırından çıkardığınız kaynar haldeki sıvı yiyeceklere dikkat etmeniz gerekir vb. Elbette, bu tür bir paralellik kurulduğ unda ilk rastlayacağımız itiraz şöyle olacaktır. Son kullanı cı mikrodalga fırını kullanmasını bilmiyorsa belki yiyeceğini mahveder ya da düşük bir olası1 ıkla dilini yakar. Oysa yanlış alarm, polis kuvvetlerinin değerli kaynaklarını harcamasına neden olduğu gibi, polis güçlerinin zamanında yetişemediği bir suç mahallindeki suçlunun serbest kalmasına da neden olabilir. Sesli uyarı konusu herşeyi daha da büyük bir çıkmaza sürüklemektedir. Sesli uyarı sistemleri ancak kullanıcıya yönelik bir saldı rı durumunda devreye girecek şekilde ayarlanmalıdır. Oysa polis de her türlü bilginin faydalı olacağını belirterek insanla rı neredeyse bombardımana tutarak yardım istiyor. Toplumun soruşturma aşamasına katılımı konusunda çok hassaslar. Bir yandan da, halkın polis imdadı YANGIN ve GÜVENLİK SAYI 81 çevirmesinin bir piyango olduğunu bildiği ge rçeğini de göz ard ı ediyorlar. Son kullanıcı nın gözünde polis bilgi toplamak için yanıp tutuştuğundan sesli uyarı sistemini harekete geçirmek en mantıklı seçenek olarak görülmektedir. Bu tür bir kullanım hatasını sistem hatası olarak kayda geçmek ancak gülünç olabilir. Kazayla üstüne yaslanıp alarm sistemini harekete geçirmek söz konusu değildir. Vergilerini ödeyen bir vatandaş (kendilerine saldırılmasa bile) bir olay yaşadığında polisi aramayı tercih etmektedir. Tabii ki, sistem tasa rımıyla ilgili ne yapılırsa yapılsın, bu tür olayların yaşanması engellenemez. Aslında son kul lanıcı ların bu sorunun farkına varmaları sağlanmadıkça, ortadan kalkması da söz konusu değildi r. Sesli uyarı sistemleriyle ilgili yaşanan sorunlar hakkında eğitim adına çok az şey yapılmaktadır, çünkü pek çok son kullanıcı polisin kendilerinden rica ettiği gibi yaşanan bir olayı polise bildirdiklerinde polisin müdahale etmeyeceğini bilse, artık polise yardım etmekten vazgeçebilirler. Çünkü pek az ku llanıcı polis imdadı aramakla sesli uyarı sistemi kullanmak arasında ayırım yapabilme kapasitesine sahiptir. Hatta tepki aynı olacağından ayırım yapmaları gerektiğini bile düşü nmezler. Sesli uyarı sistemlerinin yanlış alarm vermesi durumunda (başka bir olay karşısı nda polisten yardım rica etmek için alarmın kasten çal ıştırıldığı durumlar) ne yanlış alarm durumudur, ne de sistem tasarımından kaynaklanan bir hatadır ama polisin yanıt vermesiyle ilgili bir durumdur. Yine de bu yükü polisin omuzlarına atmak da pek adilce bir tavır gibi görünmüyor. Basit Çözüm Tuş takımlarından vazgeçip tek tuşla sistemi harekete geçiren ayarlar ve yakınlık ayarları, kilitler, hatta (bu tür bir düşüncenin bir daha tartışı lmayacağ ını umalım) giriş sayısına göre açılıp kapanan kapıları tercih etmek ise sistemin ayarlanması ve ayarlarının değiştirilmesi süreçlerinde yaşanan yanlış alarmları azaltmak için öne sürülen önlemler olmuştur. Oysa gerçekte, bu tür bir çözüm sadece yanl ış kod girmek gibi tuş takımında yapılacak hatalar, yanlışlıkla düğmelere bas ılması ya da uygun olmayan ayarlamaların yapılması gibi bir tek sorunu çözebilir. Polislerin bu tür durumlarda başvuruyu başından savması hiçbir şeyi çözmez. Kullanı c ı lar kendi binalarına geri döndüklerinde alarmı yeniden kurar ya da giriş çıkış rotasından farklı bir noktayı kullanmaya başlarlar. Tuş takımının yakınlık etiketinden daha güvenli olup olmadığına ilişkin tartışmalar konusunda haklı oldukları yorumunu getirebiliriz. Unutmayın , sanayi kodlara geçti çünkü tek hareketle çalışan ya da susturulan (o sırala rda bir anahtar vasıtasıyla çalıştırılıyordu) sistemlerden daha güvenli bir sistem isteniyordu. Kullanıcılar eskiden anah-tarı panelin üzerinde bırakıyorlardı, şimdiyse etiketi sistemin üzerinde bırakıyorlar. Yine de sektörün çoğunluğu tuş takımlı kontrol panellerine dönüş olacağ ından bahsetse de, yakı nlı k etiketiyle ayarlanan veya ayarı değiş-tirilen sistemlere yatırım yapan üretici firmalar yakın gelecekte kodla işleyen sistemlere dönüş için artık girişimde bulunmamak için destek olmayı istemekten çekiniyorlar. Gerçek şu ki, kullanıcı hatasını ortadan kaldırmaya gelince kimse soruna yaklaşımını değiştirmek istemeyecektir. Artı k top kurucu firmala rı n elinde (pek adilane olmasa da), anahtar ise ancak eğitimle mümkün gibi görünüyor. Bir kullanıcının eğitilmesi elbette verimli o lmayaca ktır. Sistemi kullanması muhtemel herkesin eğitilmesi daha yapıcı olacaktır. Sonuç Yanlış alarmlarda büyük oranda azalma sağlamak için kullanıcı hatalarının ilerlemesini durdurmak gerekmektedir. Deneyimle anlaşılan bir başka gerçek de, teknolojik değişim ve gelişmelerin insan faktörünü tamamen ortadan kaldırmasının mümkün olmad ığıdır. Özellikle imtiyazların daha iyi sonuçlar elde etmek amacıyla değil de, politik duruşa bağlı olduğu bir durumda insanlar daima hata yapacaklar. Güvenlik sektöründe olduğu gibi diğer sektörlerdeki kullanıcı hataları o sektörde çal ışanl arın sırtına yüklenmiyor. Ayrıca, bütün yetkililerin polisin müdahale süresine göre düşük performansa dikkat etmelerini de bekleyemeyiz. Maalesef, yanlış alarm sorununun nedenleri mantıkl ı bir şekilde yeniden gözden geçirmedikçe, kurulumu gerçekleştiren şirketin kapısında bir başına kalacağı kesin gibi görünüyor. t
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=