!GÜNCEL Kyoto Protokolü Yürürlüğe Girdi İklim değişikliği ile mücadele alanında hazırlanan en kapsamlı anlaşma olan Kyoto Protokolü, 16 Şubat 2005'te yürürlüğe girdi. Sera etkisi yaratan gazların yayılmalarını sınırlayan Kyoto Protokolü 'nü, sanayileşmiş ülkelerin çoğu imzalarken, ABD ve Avustralya imzalamadı . • I lk kez 1992'de Rio de Janerio'da yapılan BM İklim Konferansı'nda ortaya atılan sera gazı emisyonlarının düşürülmesi fikri, 16 Şubat 2005'te yürürlüğe giren Kyoto Protokolü'yle hayata geçirildi. Kyoto Protokolü için ilk adım , 1997 Japonya'nın Kyoto kentinde yapılan konferansta, sera gazı emisyonlarının 1990 düzeylerinin yüzde 5.2 altına çekilmesi kararıyla atılmıştı. Aynı yıl imzaya açı lan protokol, şimdiye kadar 140 ülke tarafından onaylandı. Kyoto Protokolü, AB, Japonya ve nihayet Rusya'nın da katı l ım ıyla sekiz yıll ık bir imza sürecinin ardından yürürlüğe girdi. Ancak, dünyadaki sera gazı emisyonlarının yüzde 25'inden sorumlu olan ABD, karbondioksit ve diğer gazların atSanayileşmiş Ülkeler Sorumlu Tutuluyor Kyoto Protokolü, son 300 yıldır dünyanın ısınmasında sorumlu tutulan endüstriyelleşmenin yaygın olduğu gelişmiş ülkeleri 'sorumlu' sayıyor. Protokole göre sanayileşmiş ülkeler, altı adet sera gazı (en önemlisi olan karbon dioksit ve metan, nitrus oksit, hidroflorokarbonları , perflor karbonları ve sülfür heksaflorid) emisyonlarını, ilk 'taahhüt dönemi' olan 2008-2012 aras ı nda, 1990 seviyesinin ortalama % 5.2 oranında altına çekmeleri gerekiyor. Gelişmekte olan ülkeler için ise bir emisyon sını rlaması hedefi yok. Buna göre, protokolü imzalayan ülkelerden sadece gelişmiş 35 ülke sera gazı emisyonlarını düşürme sözü veriyor. AB, 2012 yılına kadar başta karbon dioksit olmak üzere sera gazları salınımosferde kalarak dünyanın ısınmasına mını yüzde 8 oran ında; Japonya da yüzde neden olduğu tezini bilimsel olmadığı . 6'1ık azalma garantisi verdi. gerekçesiyle protokolü imzalamadı. Protokolü henüz imzalamayan Türkiye ise, Kyoto'nun temeli sayılan 1992 yılında Rio de Janeiro'da toplanan BM İklim Çerçevesi Anlaşması'na imza atmıştı. Bu anlaşma daha sonra içerik ve yaptırım olarak Kyöto Protokolü'ne dönüştü . Rio anlaşmasını imzalayıp Kyoto'yu imzalamayan diğer ülkeler gibi Türkiye de 'araştırma' safhasında sayılıyor. YANGIN ve GÜVENLİK SAYI 85 12 Petrol ve Kömür Sektörü Etkilenecek Karbondioksit ve metan gazının yaklaşık dörtte üçü fosil yakıtların yanmasından, geri kalanı da arazi kullanımı değişikliği ve özellikle ormanların yok edilmesinden kaynaklanıyor. Kyoto Protokolü'nün uygulamaya konulmasıyla fosil yakıtlarının kullanımının azaltılması, güneş ve jeotermal enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması gündeme gelecek. Uzun dönemde planları ise, sanayiden tarıma her alanda enerji tasarrufu sağlayacak teknolojilere destek verme, güneş, jeotermal, biyokütle, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi olarak açıklanıyor. Emisyon Ticareti Başlayacak Kyoto Protokolü, pazar-bazlı üç mekanizma öngörüyor: emisyon ticareti, ortak uygulama, ve temiz gelişme mekanizması. Bunlar, sanayileşmiş ülkelerin kendi aralarında emisyon tahsisatı ticareti yapmasına ve dış ülkelerde emisyonu azaltıcı projeler gerçekleştirip kredi kazanarak hedeflerini karşılamalarına olanak sağlıyor. Ortak uygulama, emisyon hedefi bulunan ülkelerdeki projeler için, temiz gelişme mekanizması ise emisyon hedefi bulunmayan, gelişmekte olan ülkelerdeki projeler için kullanılıyor. Eğer taraf ülkelerden biri emisyon hedefini tutturamazsa, ikinci taahhüt döneminde (2012'den sonra) aradaki farkı fazladan % 30 ceza ile kapatmak zorunda kalacak. Ayrıca, bir uyum eylem planı geliştirerek, hedefini nasıl gerçekleştireceğini ve bunun zamanlamasını da ilan edecek. Ayrıca, hedef taahhüdünü yerine getirmeyen ülkenin, protokolün belirlediği uluslararası emisyon ticareti çerçevesinde 'satış' yapma izni de askıya alınacak. •
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=