Yangın ve Güvenlik Dergisi 85. Sayı (Mart 2005)

IMAKALE doğurması da gerekmektedir." (12) Bu kayıpların boyutları, doğal olarak, meydana geldikleri yerleşim birimlerinin özelliklerine, yapıların afetlere karşı dayanıklılığına, yöre insanının afetlere karşı deneyimli olup olmamalarına göre değişecektir. Son olarak, günümüzde meydana gelen afetlerin genel karakteristikleri şu şekilde sıralanabilir (13): a. İnsan toplulukları ve insan yerleşmeleri üzerinde kayıplar meydana getirir; şaşkınlık, panik, şok, yaralanma, sakatlanma ve ölümlere neden olur; bulaşıcı ve salgın hastalıklara yol açar; b. İnsan faaliyetlerini bozup kesintiye uğratarak yerleşme birimini etkiler; sosyal altyapıyı (binalar ile elektrik, ısınma, su, kanalizasyon, taşıma ve haberleşme sistemlerini) tahrip eder; c. Devletin bölgeye yönelik planladığı uzun vadeli yatırımları geciktirir; d. Afetlerin bireyler ve toplumlar üzerindeki etkilerinin sona ermesi günler, aylar hatta kimi zaman yıllar alabilmektedir. Söz konusu etkiler fiziksel, psikolojik ve/veya sosyal nitelikli olabilmektedir; e. Belirli bir bölgede afet meydana geldiğinde "çözüm" genellikle bölgenin kendi imkanları ile bulunamamakta, ancak bölge dışından gelmektedir (14); f. Çoğu afet olayı -özellikle sınırlı kaynak ve yetersiz profesyonel elemana sahip azgelişmiş ülkeler açısından- ülkenin öz kaynaklarıyla başa çıkabilmesi için gerekli bilgi, kaynak ve ekipmana sahip olamadığı; ancak uluslararası işbirliği ile üstesinden gelebildiği global tehlike özelliği taşımaktadır (15); g. Afetler ile nüfus artışı arasında paralellik vardır; h. Az gelişmiş ülkelerde afetlerin yol açtığı can ve mal kayıpları gelişmiş ülkelerden daha fazla olmaktadır. Değişik ulusal gelir düzeyine sahip ülkelerde meydana gelen depremlerde uğranan can kaybı ile kişi başına düşen yıllık gelir arasındaki ilişkiyi inceleyen Aytun'a göre; "Yıllık ulusal gelirin ekonoYANGIN ve GÜVENLİK SAYI 85 68 mik ve sosyal bir gösterge olma özelliğine ek olarak, ülkelerin dünya teknolojisindeki yenilikleri izleme, uygulama, hatta üretme suretiyle bunlara katkıda bulunma, yararlı bilimsel ve teknik bulguları seçme, benimseme ve uygulamaya aktarmada yeterince çabuk davranma, insan hayatının görece değerinin yüksekliği, can ve mal kayıplarının en aza indirilmesi yolunda etkin örgütlenme, planlama ve kaynak ayırma vb. alanlardaki düzeylerini de yansıttığı görülmektedir" (16); i. Geçmişte meydana gelen bir afet, günümüzde aynı şiddette meydana geldiğinde yol açtığı can ve mal kayıpları geçmişe oranla çok daha fazla olmaktadır. Bunun ana nedenleri geçen yıllar içinde afet riski taşıyan yerleşim birimlerinin kapsadığı alanın genişlemesi, söz konusu yerleşim birimlerindeki Afetlerin farklı nedenleri bulunduğu, çözüm yolları farklılık gösterdiği ve ülkelerde yol açtıkları zararlar farklı düzeylerde gerçekleştiği için, bu global ve kompleks sorunlara evrensel çözümler üretmek güçtür. nüfusun sayı ve yoğunluk açısından fazlalaşması ve büyümenin olumsuz bir sonucu olarak kontrolün güçleşmesidir (17). Örneğin, ABD'de 1906'da meydana gelen Richter ölçeğine göre 8.3 şiddetindeki San Francisco depremi, doların 1990 yılı değeriyle, 5 milyar Dolarlık bir zarara yol açmışken, aynı depremin 1990'Iarda meydana gelmesi halinde 84.4 milyar Dolarlık bir zarara yol açacağı tahmin edilmiştir ki bu rakam, önceki rakamın 16 katından fazladır (18). İnsan ölümlerindeki artış ile ilgili olarak şöyle bir karşılaştırma yapılabilir: 1960'11 yıllarda dünyada afet olaylarında hayatını kaybedenlerin sayısı 22.570 iken; 1970'Ii yıllarda bu sayı 142.820'ye ulaşmıştır (19). Bu veriler, geçen 1 O yıllık zaman dilimi içinde afetlerden kaynaklanan ölümlerin yaklaşık 7 kat arttığını göstermektedir. Afet Yönetimi Afetlerin farklı nedenleri bulunduğu , çözüm yolları farklılık gösterdiği ve ülkelerde yol açtıkları zararlar farklı düzeylerde gerçekleştiği için, bu global ve kompleks sorunlara evrensel çözümler üretmek güçtür. Ancak, bu güçlüğe rağmen, afetlerden her an etkilenme riski ile karşı karşıya bulunan ülkelerin, afetlerin yol açtığı/açabileceği sorunların çözümüne yönelik modern yaklaş ı mlar geliştirmelerinin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu da unutulmamalıdır. Afetlerin büyüklük ve etkilerinde belirleyici olan pek çok faktör vardır. Bunların en önemlileri şun lard ır (20): a. Afetin fiziksel büyüklüğü, b. Afetin yoğun yerleşme alanlarına uzaklığı, c. Fakirlik ve azgelişmişlik, d. Hızlı nüfus artışı, e. Tehlikeli bölgelerdeki hızlı ve denetimsiz kentleşme ve sanayileşme, f. Ormanların ve çevrenin tahribi veya yanlış kullanımı, g. Bilgisizlik ve eğitim eksikliği, h. Toplumun afet olaylarına karşı önceden alabildiği koruyucu ve önleyici önlemlerin ulaşabildiği düzey.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=