Aynı yönde değerlendirmelerde bulunan Noji'ye göre afetlerden kaynaklanan can kayıpları ile yaralanmaların en aza indirilebilmesi ancak, toplumun afetler hakkında daha fazla bilgiye sahip olması ve afetlere karşı ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde planların geliştirilmesi ile mümkün olacaktır (26). Afet yönetiminin diğer bir özelliği, çeşitli disiplinlerde uzmanlaşmış kalifiye personele gereksinim duymasıdır. Bilimsel · olarak afet zararlarının azaltılması ile ilgili disiplinlerin başında sismoloji, hidroloji, meteoroloji gibi fiziksel bilimler ile birlikte rüzgar ve deprem mühendisliği gelmektedir. Bunlara ek olarak sağlık uzmanları ile siyasa geliştirme konumunda bulunan yöneticiler de toplumun afetlerin sosyoekonomik ve tıbbi etkilerinden korunmaları için geliştirilecek stratejilerde anahtar konumda bulunmaktadır. Bender'in belirttiğine göre 1990'11 yıllarda afet yönetimi uygulamalarında, göz önünde bulundurulması gereken beş nokta dikkati çekmiştir. Söz konusu noktalar şunlardır (27): a. Afetler belirli bir bölgede meydana gelmekte iken; afet yönetimi, genellikle, söz konusu bölge ile sınırlı kalmı;ımaktadır. b. Afet yönetimi, afetlerin büyük bir kısmı doğal kaynaklı olduğu için, günümüzde küresel düzeyde bir ilgi gören çevre sorunları ile birlikte ele alınmalıdır. c. Afet zararlarının azaltılması stratejileri geliştirilirken; kimlerin, hangi afetten ve neden zarar görebilecekleri ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde açıkça saptanmalıdır. "Doğal Afet Zararlarıııın Azaltılması Uluslararası 1 O Yılı" Bilimsel ve Teknik Komitesinin "afetlerin önlenmesi, afetlere hazırlık, afet zararlarının azaltılması gibi konularda insanların eğitilmesi ve afetlere karşı global bir önleme kültürü geliştirme" şeklinde özetlenen 2000 yılı stratejisinin gerçekleşmesi ancak etkin bir afet yönetimi gerektirir. MAKALE! d. Ekonomik verimlilik, ekonomik özendiriciler ve serbest pazar güçleri devletin ortaya koyduğu sosyal sorumI uluk bağlamında toplumun sağlık, korunma ve refahı için bir araya getirilmedir. e. Afet zararlarının artmasına yol açıcı nitelikteki gelişme politikaları ve stratejileri değiştirilmelidir. Bender'in belirttiği noktaların 2000'Ii yılları yaşadığımız bugünlerde de afet yönetimi uygulamalarında dikkate alınması gerektiği aşikardır. Birleşmiş Milletler tarafından 1990'1 ı yıllarda doğal afetlerin önlenmesine yönelik çalışmalar yapmak amacıyla oluşturulan "Doğal Afet Zararlarının Azaltılması Uluslararası 1 O Yılı" Bilimsel ve Teknik Komitesinin "afetlerin önlenmesi, afetlere hazırlık, afet zararlarının azaltılması gibi konularda insanların eğitilmesi ve afetlere karşı global bir önleme kültürü geliştirme" (28) şeklinde özetlenen 2000 yılı stratejisinin gerçekleşmesi ancak etkin bir afet yönetimi ile mümkündür.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=