Yangın ve Güvenlik Dergisi 96. Sayı (Temmuz-Ağustos 2006)

62 !KAPAK KONUSU gın söndürme ve yangın hapsetme sistemleri üzerinde düşünmeye başlamıştır. Seçilen yangın söndürme sistemi, korunan bölgede geçerli olan tehlikeler~ bağlı olarak özelleştirilmiş olmalıdır. Bu özelleştirme, potansiyel yangın kaynakları, yangını körükleyebilecek malzemeler, bölgedeki donanım ve sistem türleri vb. elemanları kapsamaktadır. Her bölgedeki çalışan sayısı, malların değeri ve eşyaların, donanımın ve binanın kendisine gelebilecek potansiyel hasar gibi unsurlar da dikkatlice düşünülmelidir. Otomatik yangın söndürme sistemleri daimi olarak sabit ve durağan olsa da bu, böyle sistemlerin bulunduğu bölgelerde manuel olarak kontrol edilecek yangın ında sadece dört su püskürtücünün yangını söndürmek için yeterli olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar, böyle çözümlerin verimliliğini açıkça göstermektedir. Sprinkler sistemlerinin kurulumu son derece basittir ve normal olarak bozulabilecek hiçbir parça içermezler. Genellikle doğrudan ana şebekeye ya da bir depolama tankına bağlı olan borular su ile doludur. Belli bir sıcaklığa ulaşıldığında püskürtücü başlıkları açılır ve su püskürtür. Her bir püskürtücü başlığı diğerlerinden bağımsız olarak açılabilir. Bir yangının sebep olduğu sıcak gazlar genellikle sistemin çalışması için yeterlidir ve sadece yangın bölgesindeki su püskürtücüler açılır. Bu sayede, yangınsöndürücülere ihtiyaç olmadığı anlamı- dan etkilenmeyen bölgelerdeki hasar İstatistikler, yangınların büyük çoğunluğunun yalnızca sprinkler sistemleri ile kontrol altına alındığını ve yangınların % 60'ında sadece dört su püskürtücünün yangını söndürmek için yeterli olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar, böyle çözümlerin verimliliğini açıkça göstermektedir. na gelmez. sınırlanmış olur ve gereken su miktarı da Gazlı Söndürme Bu çalışmada, bunlara duyulan ihtiyaç detaylı olarak incelenmeyecek olsa da, unutulmamalıdır ki yapılan araştırmalar, taşınabilir yangın söndürücülerin her yıl yaklaşık 1629 yaralanma ve 24 ölümün önüne geçtiğini göstermektedir. Bu araştırma aynı zamanda, yangınların yüzde 60'ının çalışma saatleri içinde ortaya çıktığını gösterdiğinden, çalışma ortamında el altında bulundurulan yangın söndürücülerin önemi göz ardı edilmemelidir. Otomatik Seçim Otomatik yangın söndürme sistemleri, yangının yayılmasını çabucak kontrol azalır. Sprinkler sistemi aynı zamanda yangınlarda meydana gelen kaybın çoğunluğuna sebep olan duman hasarının da azaltılmasına yardımcı olur. Püskürtülen su dumanın yoğunluğunu ve toksikliğini azaltarak, duman içindeki büyük partikülleri yok ederler. Buna ek olarak, su dumanı soğutarak daha zararsız hale getirir. Aynı zamanda, bir yangına çok erken evrede müdahale edebilecek hızlı yanıt veren su püskürtücüleri de mevcuttur. Bunlar, bir yangın durumunda ortaya çıkabilecek duman miktarını önemli ölçüde azaltır. altına alarak, genellikle bir merkez oluş- Su Sisi turmadan, değerli mal kaybını azaltmak üzere tasarlanmıştır ve sigorta gerekliliklerini karşılamaya uygundur. Sabit yangın söndürme sistemlerinin en yaygın olarak kullanılan biçimi otomatik sprinkler sistemleridir. Sprinklerle korunan binalarda yangın sonucu meydana gelen kayıplar, korunmayan binalarda görülenlerin onda birine karşılık gelmektedir. İstatistikler, yangınların büyük çoğunluğunun yalnızca sprinkler sistemleri ile kontrol al.tına alındığını ve yangınların % 60'- IYANGIN ve GÜVENLiK SAYI 96 Öte yandan, sprinkler sistemleri suyun hasar verme tehdidini barındırdığından her uygulama için uygun değildir. Sprinklerlerin neden olduğu su hasarı sıklıkla abartılsa da, birçok risk yöneticisi su sisi kullanımı gibi giderek yaygınlaşan alternatif çözümler peşindedir. Bu sistemler çok küçük zerreler üreterek, bir yangını söndürme ya da hapsetme kabiliyetini artırırlar. Su sisi, geleneksel su uygulama yöntemlerinin aşırı bulunduğu, daha az tehlike arz eden bölgeler için uygundur. Az miktarda su buharının bile tolere edilemeyeceği bazı uygulamalarda, çözüm genellikle gazlı baskı sistemleridir. Risk yöneticileri sıvılaşabilen kimyasal gazları ya da sıvılaşmayan ağır gazları tercih edebilirler. Kimyasal gazlar aktif olarak yangını bastırırken, ağır gazların yangın üstündeki etkisi kimyasal değil, oksijen tüketimiledir. Her iki gazlı sistemde de göz önünde bulundurulması gereken sorun toksikliktir. Bu tür sistemlerde kullanılan gazların çoğunluğu normal konsantrasyonda toksik olmadığından güvenli şekilde kullanılabilirler. Son bir çözüm olarak; başlayan bir yangına reaksiyon göstermenin yanı sıra, bir yangının oluşmasını engellediğinden aslında bir yangın söndürme sistemi olduğu söylenemeyecek bir uygulama bulunmaktadır. Böyle sistemler, havaya nitrojen karıştırarak sürekli olarak odadaki oksijen seviyesini düşüren son teknolojilerden yararlanmaktadır. Oksijen seviyesi, birçok yanıcı maddenin alev almasını ve açık bir yangının oluşmasını imkansız hale getirecek duruma düşürülmektedir. Önemli olan, tehlike altındaki alana hala insanların girebilecek olmasıdır. ■

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=