/KAPAK KONUSU Dünya Ticaret Merkezi1nin Tahliyesi Esnasında • insan Davranışlarının Analizi Dünya Ticaret Merkezi kompleksinin 9 Eylül'deki talı/iye uygulamaları, modem zamanlardaki en büyük ve tam ölçekli insan talıliyeleriııden biridir. Dolayısıyla yapılar, prosedürler, çevre ve insan davramşları arasıııdaki , karmaşık etkileşimin ve bu etkenlerin, talı/iye performansım belirlemek üzere ne şekilde etkileşim gösterdiğinin anlaşılması açısından biiyiik önem taşımaktadır. Diinya Ticaret Merkezi'nin talı/iyesi, talı/iye diııaıııikleriniıı tabiatım incelemek ve anlamak iizere, tekrarı miiıııkiin olmayan bir imkan sunmaktadır; bıı s<ıyede dalıa eıııııiyetli, talı/iyeye daha uygun, ancak yine de soıı derece işlevsel gökdelenleriıı tasarlanması miimkiiıı olacaktır. ------- Giriş 9 Eylül olayları sonrasında, University of Greenwich'ten bir Yangın Emniyet Mühendislik Grubu (Fire Safety Engineering GroupFSEG) Dünya Ticaret Merkezi'nin tahliyesini odak alan bir dizi çalışma başlatmıştır. Bu çalışmaların arasında, Dünya Ticaret Merkezi tahliyesi felaketzedelerinin bildirdikleri öyküler; Dünya Ticaret Merkezi Kule 1'in tahliyesinden nümerik simülasyon etütleri; Dünya Ticaret Merkezi tahliyesi felaketzedeleri ile yapılan yüz yüze röportajlardan elde edilen verileri derlemek ve analiz etmek üzere gerçekleştirilen bir çalışma olan HEED projesi ve gökdelenlerin tahliyesi için asansörlerin ve üst köprülerin muhtemel kullanımının araştırılmasına dair bir teklif yer almaktadır. Bu makale, birinci etüdün yayınlanan bulgularından elde edilen bir derlemedir. Projenin Tarihçesi Dünya Ticaret Merkezi felaketzedeleri, yapılar içindeki şartlara ve gelişen tahliye senaryosuna dair tecrübelerinden ötürü, büyük bir bilgi kaynağı anlamına gelmektedirler. ideal olarak bu bilgi, bilimsel bir çalışma kapsamında, yüz yüze görüşmelerden derlenmelidir. Alternatif olan, ancak daha az tercih edilen bir yaklaşım da, medyada çıkan ve birinci ağızdan anlatılan öykülere güvenmektir. Bunlar genellikle, muhabirler tarafından gerçekleştirilen basın röportajlarının veya web sitelerinde ya da kitaplarda verilen ve felaketzedelerin kendi öykülerinin sonuçlarıdır. Medyaya güvenmenin getirdiği zorluk, spesifik grupların hedeflenmemesi ve röportaj yapılan kişileri kendilerinin seçmesinden kaynaklanmaktadır ve muhabirler, kişilerin öykülerinin daha ziyade sansasyonel kısımlaFire Protectioıı Engiııeering rını bildirme eğilimindedir, sorular istikrarlı değiGiiz 2005 ldir, muhabirler tarafından sorulan sorular, ------E. R. Galea her zaman bilinmeyebilir ve spesifik sorular sorulmasına dair bir yetersizlik gözlenebilir. IYANGIN ve GÜVENLiK SAYI 97 78 Aynı zamanda travmatik olaylarda, münferit felaketzede öyküleri, olayın tabiatından etkilenebilir, bunun da bir sonucu olarak gerçekler, felaketzede tarafından yanlış olarak algılanabilir. Bu konuyu ele almanın yöntemlerinden biri, birçok felaketzede öyküsünün analizi vasıtası ile, gerçeklerin bir araya getirilmesi olacaktır. Sonuç olarak, medyaya yansıyan öyküler, olaya dair kontrolsüz bir tablo çizmektedir ve bu öykülerde açığa çıkmayanlar da, çıkanlar kadar önemlidir. Yine de, bu öykülerden elde edilen bilgiler, bu tür vakalardaki davranışlara dair bilgi sağlanmasında faydalı olabilir. Ayrıca bu öyküler, olaya çok yakın bir zamanda kaydedilmiştir; bazı öyküler, olay üzerinden henüz birkaç gün geçtikten sonra alınmıştır. Felaketzedeler ile gerçekleştirilen canlı röportajlara ilişkin etütler genellikle önemli bir süre geçtikten sonra da ele alınmaktadır (Dünya Ticaret Merkezi durumunda, yıllar sonra); buna bağlı olarak da,
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=