Yangın ve Güvenlik Dergisi 251. Sayı (Kasım-Aralık 2024)

www.yanginguvenlik.com.tr YANGIN GÜVENLİK VE KORUMA SİSTEMLERİ DERGİSİ • KASIM-ARALIK 2024 • YIL: 31 • SAYI: 251 • 90 TL • ISSN 1305-2071 Son Kullanıcıya Sa�şımız Bulunmamaktadır TÜRKİYE’NİN İLK UL300 ONAYLI DAVLUMBAZ SÖNDÜRME SİSTEMİ Göztepe mah. Bent cad. No:55/1 Beykoz, İstanbul �nfo@ycstekn�k.com +90 212 222 51 28 COMPANY VENGERANT MUHENDISLIK LIMITED SIRKETI Goztepe Mah. Bent Cd. No: 55/1 Beykoz Istanbul, Istanbul Turkey EX29332 Stored-pressure wet chemical solution extinguishing system units, Model(s): VENGERANT Series, 6, 9, 12, 15, 18, 21, 24, 27 and 30 Liter capacity, stored-pressure extinguishing system units. Unit is designed to discharge wet chemical solution from fixed nozzles for the extinguishment of fires in cooking appliances, hoods, plenums, filters, and ducts used for the ventilation of restaurant cooking equipment when such fires originate in the entrance of the ventilating equipment. For use at temperatures from +32°F (0°C)to +120°F (49°C). Operated by automatic means with manual backup. Includes the protection of deep fat fryers, griddles, range tops, gas radiant char-broiler, electric char-broilers, lava char-broilers, pumice char-broilers, synthetic rock charbroilers, natural charcoal broilers, mesquite wood char-broilers, upright broilers, chain broilers , salamander broilers and woks. A description of the extinguishing system units and the System Design, Installation limitations, Operation, Maintenance, and Service are contained in the Listee's System handbook, Part Number SSKFES/102000, dated August 20, 2023, Rev 00. Copies are available from the Listee. Wet-chemical-solution Extinguishing System Units

2 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 ARITEKS 7 ARMAŞ 1 DESKAR 11 İST İŞÇİ 19 KIVANÇ GROUP 17 NORM TEKNİK Ö.K.İ. TEKNO YANGIN A.K. TESAR 15 TYCO YANGIN A.K.İ. YCS TEKNİK Ö.K. REKLAM İNDEKSİ KASIM-ARALIK 2024 • SAYI: 251 • www.yanginguvenlik.com.tr IÇINDEKILER MAKALE 14 Yangın Riski Yüksek Olan Sanayi Tesislerinin İncelenmesi ve Sigortalanması Fahri Yiyin / Risk Mühendisi UZMAN GÖRÜŞÜ 10 Yangın Söndürme Cihazının Tarihçesi Sezer Aslan Yangın, Acil Durumlar ve Doğal Afetler Eğitim Uzmanı Risk Analizi ve Danışman NFPA Member MAKALE 26 Yangınla Mücadelede Havalandırmanın Rolü: İtfaiyenin Taktiksel Yaklaşımı Selçuk Şenay MAKALE 32 Enerji Depolama Sistemlerinde Yangın Tehlikeleri A. Serdar Gültek İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ÜRÜN 38 Panasonic Yangın Algılama Çözümleriyle Yüksek Güvenlik Sağlıyor 04 HABER İtfaiyede Haberleşme ve İletişim Haldun Seber / İtfaiyeci & İş Güvenliği Uzmanı 06 İTFAİYECCİ ÜRÜN 36 Güvenli Olmayan Li-ion Pilleri Hızlıca Tespit Edin

3 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 EDİTÖRDEN 2024 yılını geride bırakırken yeni yayın dönemi için çalışmalara başladık. Yapmış olduğumuz değerlendirmeler ve sektör analizleri sonucunda, yılda 8 sayı olarak yayınlanan dergimizin artık iki ayda bir ve yılda 6 sayı olacak şekilde yayınlanması ortak görüşümüz oldu. Bu sayede daha düzenli aralıklarla dergimizi okurlarımız ile buluşturmuş olacağız. Dergimizin yeni sayısında üç farklı makaleye yer verdik. Risk Mühendisi Fahri Yiyin tarafından kaleme alınan makalede, yangın riski yüksek olan sanayi tesislerinin incelenmesi ve sigortalanması konusuna odaklanılıyor. Ülkemizde üretim tesislerinde yangın meydana gelen sanayi kuruluşlarının yangın sonrasında ekonomik olarak kendilerini oldukça zor koşullarda bulmaları makalede yer alan verilerin önemini daha da arttırıyor. Bir diğer makale ise günümüzde giderek yaygınlaşan enerji depolama tesisleriyle ilgili. Serdar Gültek tarafından hazırlanan bu makalede enerji depolama sistemlerinde yangın tehlikeleri detaylı bir şekilde paylaşılıyor. Bu yeni teknolojiler giderek yaygınlaşırken yangın konusunda artan riskler de göz önünde tutulmalı. Makalenin ilgiyle okunacağı kanaatindeyim. Bir yangına ilk müdahaleyi gerçekleştiren ekipler, yangın koşullarının farklı şekilde kendini gösterebileceğini göz önünde bulundurmalıdır. Selçuk Şenay'ın kaleme almış olduğu "Yangınla Mücadelede Havalandırmanın Rolü: İtfaiyenin Taktiksel Yaklaşımı" başlıklı makale, yangının dışarıdan görülen belirtilerinin yanıltıcı olabileceğini ve binada ani değişiklikler sonucu oluşacak riskleri irdeliyor. Bu sayımızda yazarlarımız Haldun Seber "İtfaiyede Haberleşme ve İletişim" başlıklı yazısıyla, Sezer Arslan ise "Yangın Söndürme Cihazının Tarihçesi" başlıklı çalışmasıyla dergimizin içeriğine katkıda bulundular. Her iki çalışmayı da okumanızı öneririm. 2025 yılının ülkemize refah ve huzur getirmesini temenni ediyorum. En derin saygılarımla. Yeni Yayın Dönemi TAYFUN AYDIN tayfunaydin@b2bmedya.com Kuruluş Tarihi 1994 Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. Adına İsmail Ceyhan ismailceyhan@b2bmedya.com Yayın Danışma Kurulu Füsun Demirel, İsmail Turanlı, Kazım Beceren, Korhan Işıkel, Saadet Alkış, Sedat Altındaş, Sezer Aslan Yazı İşleri Tayfun Aydın tayfunaydin@b2bmedya.com Reklam Emine Aktaş emineaktas@b2bmedya.com 0536 060 0271 Barış Ceyhan barisceyhan@b2bmedya.com 0535 496 62 32 Abone abone@b2bmedya.com Grafik grafik@b2bmedya.com Baskı ve Cilt Özgün Ofset Tel: 0212 280 00 09 Yayınlayan Fikirtepe Mah. Rüzgar Sok. Şua Elite Consept Sitesi 44A - A1 Blok K: 1 D: 48 34720 Kadıköy-İstanbul/Türkiye Tel: 0216 651 78 78 www.b2bmedya.com www.yanginguvenlik.com.tr e-posta: info@b2bmedya.com Fiyatı: 90 TL © 2024 Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. ISSN: 1305-2071 Yılda 8 sayı yayımlanır. Tüm Türkiye'de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu'na göre yerel süreli yayındır.

HABERLER 4 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 Makine Mühendisleri Odası'nda Pompa & Vana Semineri Duyar Pompa'nın Gebze Mühendisler Odası ile birlikte düzenlediği Pompa & Vana Semineri büyük ilgi gördü. 27 Kasım Çarşamba günü, saat 19:00'da düzenlenen seminerde Duyar Vana Ürün Müdürü Emre Aras, Vana sistemlerini anlatırken, Duyar Pompa Satış Müdürü ve SSH Yöneticisi pompa sistemleri üzerine kapsamlı bilgiler verdi. Seminerin açılışında konuşma yapan Duyar Pompa Kurumsal İletişim Uzmanı Şafak Yüca, Yangın güvenliği ve iklim krizi kapsamında pompa sistemlerinin dönüşümünün gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtirken, sözlerini şöyle sürdürdü: 2023 Yılında Kocaeli: 781 Yangın "Duyar Pompa olarak Türkiye genelinde yangın güvenliği ve iklim krizine karşı bilinçlendirme çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Kocaeli, 2023 yılında 25'i Endüstriyel olmak üzere, 781 yangına maruz kaldı. Bu kapsamda, denetimlerin ve pompa sistemlerinin bakımlarının düzenli olarak yapılması büyük önem taşıyor." "Duyar Vana'nın 1965'te başlayan yolculuğunda, yedinci firması olarak 2018 yılında kurulduk. Ve endüstriyel tesislere, bina teknolojilerine, enerji ve gaz üretim tesislerine pompa sistemleri ile çözüm sunuyoruz. Sunduğumuz çözüm sistemlerinin verimli olmasıyla, karbon salınımının düşürülmesini hedefliyoruz. 2053 Karbon Nötr hedefine katkı sağlamak hedefiyle, sadece üretim sürecimizde değil, aynı zamanda bilinçlendirmelerle de kamuoyunda farkındalık yaratmayı sürdürüyoruz." Sektöre Büyük Katkı: Pompa ve Vana Semineri Seminerin ilk bölümünde, Duyar Pompa Satış Müdürü, Makine Mühendisi Serter Aslan, "Pompa Sistemlerinde Standartlar ve Seçim Kriterleri" başlıklı sunumunu yaptı. Ardından, Duyar Vana Ürün Müdürü Emre Aras, "Vana Sistemleri" konusundaki sunumunu gerçekleştirdi. Son olarak, Duyar Pompa Satış Sonrası Hizmetler Yöneticisi Ergin Olgun söz aldı. "Pompa Sistemlerinde Arızalar ve Arıza Arama Teknikleri" konulu sunumunda Olgun, pompa sistemlerinde sıkça karşılaşılan arızaları ve bu arızaların giderilmesi için kullanılan teknikleri katılımcılarla paylaştı. n Zafer Saruhan, SECURITAS Marmara Anadolu Bölge Müdürü Oldu Securitas Marmara Anadolu Bölge Müdürülüğü, Bölge Müdürü görevine Zafer Saruhan getirildi. Saruhan, şirketin İstanbul, Anadolu yakasındaki operasyonları yönetecek. Zafer Saruhan, 2003 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu. 20052011 yılları arasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü kadrosunda görev yaptıktan sonra 2011 yılında Securitas Marmara Avrupa Bölge Müdürlüğü'nde çalışmaya başladı. Ocak 2019 yılında Securitas Marmara Avrupa Bölge Müdür Yardımcılığı görevini terfi eden Saruhan, Kasım 2024 tarihi itibariyle Securitas Marmara Anadolu Bölge Müdürü görevine terfi etti. Zafer Saruhan, ekibiyle birlikte bölgesindeki global ve yerel birçok markaya, 'Dünyanızın daha güvenli hale gelmesine yardımcı oluyoruz' mottosu ile çalışmalarını sürdürüyor. n

HABERLER 5 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 Beypiliç'te Yüksek Verimli DUYAR Çözümleri Beypiliç fabrikasının yangın güvenliği tercihi Duyar Pompa oldu. Beypiliç'in Bolu'da faaliyet gösteren üretim tesislerinde yangın pompa sistemleri Duyar Pompa tarafından kuruldu. Yüksek verimli ve çevre dostu ürün gamıyla Duyar Pompa, yangın güvenliği alanında Türkiye'nin en çok tercih edilen markalarından biri olmaya devam ediyor. Projede; DNP 50-250 serisi, yata uçtan emişli, NFPA 20 uyumlu, 1 tanesi asıl, diğeri yedek olmak üzere 2 adet 30 kW elektrik motorlu ve tesisat kaçaklarını önlemek üzere 1 adet jokey pompadan oluşan yangın seti kullanıldı. Tek kademeli uçtan emişli, kapalı çarklı eksenel tip pompalardır. Pompa ve motor bağlantısı ortak şase üzerine esnek kaplin kullanılarak yapılmıştır. Gres yağlı, uzun ömürlü rulmanlarla teçhiz edilmiştir. Sızdırmazlık için yumuşak salmastralara kullanılmaktadır. Pompa dönüş yönü motor tarafından bakıldığında saat yönündedir. Emme ve basma hattında kullanılan vanalar 'Duyar Vana' markalıdır. Emme ve basma flanşları ISO 7005-2/PN16 standardına uygundur. Yangın güvenlik sistemleri, canlılığı tehdit eden yangın felaketine karşı müdahale imkânı sağlayacak. Yangınının hızlıca kontrol altına alınması için söndürme sistemlerinin de hızlı ve verimli çalışması kaçınılmaz bir gereksinim olarak öne çıkıyor. Bu noktada pompanın verim ve enerji tasarrufu sağlaması da ilgili projenin ihtiyacına göre seçilmesinde yatıyor. Yangın pompalarının seçimi, Duyar Pompa'nın mühendisleri tarafından özenle gerçekleştirildi. Proje ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen en uygun pompa sistemi ile tesisin yangın güvenliği en üst seviyede sağlanmış oldu. Duyar Pompa yüksek verimli ve çevreci ürün gamıyla, pompa ve hidrofor sistemleriyle yangın güvenliği sağlamaktadır. Bina sistemleri, endüstriyel tesisler, enerji ve gaz üretim tesislerinde hizmet veren Duyar Pompa ürün gamı, enerji verimi sağlayarak kullanıcıya tasarruf sunuyor. Duyar Pompa, geniş ürün gamıyla çözüm sunmakla kalmayıp, satış sonrası hizmetler birimiyle de kullanıcının yanında yer alıyor. Suntasan projesinde kullanılan yangın pompalarının devreye alınmasından bakım ve onarımlarına kadar tüm süreçlerde uzman ekipler tarafından kesintisiz hizmet sağlanıyor. n "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Kılavuzu" Yayımlandı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından, "Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik"in daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla bir kılavuz hazırlandı. Kamu kurum ve kuruluşları, özel işletmeler ile bireylerin kullandığı her türlü yapı, bina, tesis ve işletmenin yangın risklerini en aza indirmek amacıyla sektörün ilgililerinin de görüşü alınarak hazırlanan "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Kılavuzu," yönetmelikte yer alan hükümlerin daha sade ve anlaşılır bir şekilde açıklanmasını sağlayarak, uygulamada karşılaşılan sorunların çözümüne rehberlik edecek bir kaynak niteliği taşıyor. "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Kılavuzu", Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü web sayfası kütüphanesinde ilgili kişi, kurum ve kuruluşların istifadesine sunuldu. n

6 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 İtfaiyede Haberleşme ve İletişim İTFAİYECİ HALDUN SEBER İtfaiyeci ve İş Güvenliği Uzmanı Afet ve Acil Durum Yöneticisi İtfaiye teşkilatlarının etkin ve güvenilir bir iletişim ağına sahip olması, acil durumlara hızlı ve etkili müdahaleyi sağlamak için kritik bir öneme sahiptir. İtfaiye ekiplerinin yangın, kaza ve doğal afet gibi acil durumlara karşı koordineli bir şekilde hareket etmeleri, haberleşme ve iletişimin sağlanmasıyla mümkün olur. İtfaiye çalışanlarının, muhabere başlığı altında haberleşme, iletişim ve yazışma kurallarını bilmesi ve uygulaması, olaylara yaklaşımlarında belirleyici bir faktördür. İtfaiye ekiplerinin sahadaki koordinasyonu sağlamak ve etkili bir şekilde iletişim kurabilmek için bu konuda bilinçli olmaları kritiktir. Bu bağlamda, itfaiyecilerin haberleşme ve iletişim süreçlerini nasıl yönetildiğini, nelere dikkat etmeleri gerektiğini ve ne gibi adımlar atabileceklerini incelemek önemlidir. İtfaiye teşkilatlarının, güçlü bir iletişim ağı oluşturmak ve acil durum müdahalelerini etkin bir şekilde koordine etmek için yapması gereken birçok konu başlığı bulunmaktadır. Bu makalede itfaiyecilerin Haberleşme ve İletişim başlığında temel sorular ele alınmıştır. Neden itfaiyede haberleşme ve iletişim önemlidir? İtfaiye teşkilatlarında, haberleşme ve iletişim olayların haberdar edilmesi, tanımlanması, aktarılması, ekiplerin planlanması, müdahalesi ve organizasyonlarının kurulmasına doğrudan etki etmektedir. Bu sebeple, haberleşme ve iletişim konusunda itfaiye teşkilatlarının yapılanması, bilgilendirilmesi ve eğitilmesi önemli bir konudur. Haberleşme ve iletişim, olayın başlaması öncesinden, anı ve sonrasına kadar devam eden bir süreçtir. Bu süreçte etkin bir iletişim, olaya hızlı ve etkili bir şekilde müdahale etmeyi sağlar ve olası zararları minimize eder. İtfaiye ekipleri arasında sağlam bir iletişim ağı, acil durumlar karşısında koordinasyonu artırır ve hızlı tepki verilmesini sağlar. İtfaiye teşkilatlarında etkin bir haberleşme ve iletişim sistemi, acil durumlara hızlı ve etkili müdahaleyi sağlar, ekipler arasında koordinasyonu artırır ve olası zararları minimize eder. Bu nedenle, haberleşme ve iletişim konusunda sürekli olarak yapılanma, bilgilendirme ve eğitim önemlidir. Ayrıca, itfaiye teşkilatlarının dışındaki diğer acil durum birimleriyle de etkili iletişim kurulması önemlidir. Yangın, kaza veya doğal afet gibi acil durumlarda, farklı birimler arasında bilgi paylaşımı ve koordinasyonun sağlanması hayati önem taşır. Bu da başarılı bir müdahalenin anahtarıdır. İtfaiye teşkilatlarında kullanılan haberleşme ağları nelerdir ve nasıl sınıflandırılır? İtfaiye teşkilatlarının haberleşme ihtiyaçlarını karşılamak üzere çeşitli teknolojiler ve sistemler kullanılmaktadır. Bu sistemler genellikle iki ana başlık altında incelenebilir: İç Haberleşme: itfaiye teşkilatının kendi içinde kullanılan sistemleri kapsar. Bunlar genellikle analog veya dijital radyo

FOKNSİYONEL TEKNİK KUMAŞLAR Pbo/Aramid

8 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 iletişim sistemleri, telsizler ve interkom sistemleri gibi teknolojik altyapılardan oluşur. İç haberleşme ağı, itfaiye merkezleri ile saha ekipleri arasında, ayrıca farklı ekipler veya birimler arasında iletişimi sağlar. Bu sistemler genellikle özel frekanslar veya kanallar üzerinden çalışır ve öncelikli olarak acil durum iletişimine odaklanır. İtfaiye Telsizleri, Anons ekipmanları ve olay içinde el ve vücut hareketleri ile kurdukları iletişimleri de kapsamaktadır. Dış Haberleşme: İtfaiye teşkilatının dış dünyayla iletişimini sağlayan sistemleri içerir. Bu sistemler genellikle geniş bantlı veri iletişimine olanak sağlayan GPS sistemleri, dijital ağlar, telekomünikasyon altyapısı ve internet tabanlı iletişim teknolojilerini içerir. Dış haberleşme ağı, itfaiye teşkilatının diğer acil durum birimleri, polis, hastaneler ve kamu kurumları gibi kuruluşlarla iletişim kurmasını sağlar. Özellikle büyük çaplı acil durumlarda, bu tür iletişim ağları, bilgi paylaşımı ve koordinasyon için kritik öneme sahiptir. Her iki haberleşme kategorisi de, itfaiye teşkilatlarının hızlı, güvenilir ve etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlayarak, acil durumlara müdahale etme yeteneğini artırır. Bu nedenle, haberleşme ağlarının planlanması, kurulması ve yönetilmesi, itfaiye teşkilatlarının temel önceliklerinden biridir. İtfaiyecilerin kullandığı haberleşme ve iletişim ekipmanları nelerdir? İtfaiyecilerin kullandığı haberleşme ve iletişim ekipmanları, çoğunlukla özel olarak tasarlanmış ve acil durumlara uygun donanımlardan oluşur. Bu ekipmanlar arasında şunlar bulunabilir: Telsizler ve Radyolar: Analog veya dijital telsizler, itfaiye ekiplerinin birbiriyle iletişim kurmasını sağlar. Bu telsizler genellikle yangın özel frekansları veya diğer acil durum kanalları üzerinden çalışır. Ayrıca, diğer acil durum birimleriyle iletişim kurmak için çok bantlı radyolar da kullanılabilir. Taşınabilir Veri Terminalleri: Özellikle saha olaylarında ve afet olaylarında olay yeri ve çevresinde daha güçlü hareket kabiliyeti kazanmak amaçlı taşınabilir veri terminalleri kullanılır. Bu terminaller, saha ekiplerinin canlı video, harita ve diğer verilere erişmesine olanak tanır. İnterkom Sistemleri: İtfaiye araçları ve istasyonlarında kullanılan interkom sistemleri, ekipler arasında sesli iletişimi kolaylaştırır. Bu sistemler, sıkışık veya gürültülü ortamlarda bile net iletişim sağlayabilir. GPS ve Konum Belirleme Cihazları: İtfaiye araçları genellikle GPS ve diğer konum belirleme cihazları ile donatılmıştır. Bu cihazlar, ekiplerin konumlarını belirlemek ve acil durumlara hızlı bir şekilde müdahale etmelerine yardımcı olmak için kullanılır. Bilgisayar ve Tabletler: Bazı itfaiye teşkilatları, saha ekiplerine bilgisayarlar veya tabletler sağlar. Bu cihazlar, canlı haritalar, yangın planları ve diğer önemli bilgilere erişim sağlar. Acil Durum Alarm Sistemleri: İtfaiye istasyonlarında kullanılan alarm sistemleri, ekiplerin acil durumlara hızlı bir şekilde yanıt vermesini sağlar. Bu sistemler genellikle sesli alarm, ışık sinyalleri ve diğer uyarılarla birlikte çalışır. Bu ekipmanlar, itfaiye ekiplerinin etkili bir şekilde iletişim kurmasını ve acil durumlara hızlı bir şekilde müdahale etmesini sağlar. Bu nedenle, bu ekipmanların düzenli olarak bakımı ve güncellenmesi önemlidir. Yangın anında doğru haberleşme ve iletişimin önemi nedir? Nelere dikkat edilmelidir? Yangın sırasında doğru haberleşme, itfaiye ekiplerinin güvenliğini sağlamak, hızlı müdahaleyi mümkün kılmak ve can kaybını önlemek için hayati bir role sahiptir. İşte doğru haberleşmenin önemi ve kullanılan teknikler: Haberleşmenin Önemi Ekip Koordinasyonu: Yangın yerinde ekip üyeleri arasında etkili bir iletişim olmadan koordinasyon sağlanamaz. Doğru iletişim, görevlerin net bir şekilde paylaşılmasını sağlar. Güvenlik: Yangın yerindeki tehlikeli durumların zamanında bildirilmesi, ekip üyelerinin hayatını korur. Zaman Yönetimi: Yangın anında hızlı kararlar alınması gerektiği için doğru iletişimle zaman kaybı önlenir. Yanlış Anlamaların Önlenmesi: Net ve anlaşılır bir iletişimle yanlış anlamalar ve hatalı eylemler engellenir. İtfaiye teşkilatlarının son teknolojiye uygun haberleşme ve iletişim cihazlarıyla donatılması gerekmektedir. İTFAİYECİ

9 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 Kullanılan Teknikler İtfaiyede en yaygın kullanılan haberleşme yöntemi olup, kısa ve net ifadeler kullanılarak bilgi aktarılır. Telsiz kodlarının etkin kullanımı, karmaşayı önler. Komuta Zinciri İletişimi: Bilgi akışının belirli bir hiyerarşi içinde ilerlemesiyle yanlış anlaşılmalar önlenir. Ekip liderleri, iletişimin merkezinde olmalıdır. Standart Mesajlaşma: Önceden belirlenmiş terimler ve ifadelerle iletişim kurmak, herkesin aynı anlamı çıkarmasını sağlar. Görsel İletişim: Gürültülü ve dumanlı ortamlar için el sinyalleri gibi görsel iletişim yöntemleri kullanılabilir. İletişim Cihazlarının Yedeklenmesi: İletişim ekipmanlarının çalışmama ihtimaline karşı yedek cihazların hazır bulundurulması önemlidir. Yangın yerinde haberleşme ve iletişim hataları ve bunlardan kaçınma yolları nelerdir? Yaygın Hatalar 1. Bilinçsiz Telsiz Kullanımı: Telsiz cihazlarının doğru protokol olmadan kullanılması, iletişim kanallarında karmaşaya neden olabilir. 2. Eksik Bilgi Paylaşımı: Önemli bilgilerin eksik ya da gecikmeli iletilmesi, ekip üyelerinin riskli kararlar almasına yol açabilir. 3. Karmaşık İfade Kullanımı: Uzun ve karmaşık ifadeler, yangın gibi stresli bir ortamda anlaşılmayı zorlaştırır. 4. Hiyerarşiye Uymama: Komuta zincirinin dışında hareket etmek, çelişkili emirlerin verilmesine neden olabilir. 5. Ekipman Arızaları: Bakımı yapılmayan iletişim cihazları, arızalanarak ekiplerin haberleşmesini kesintiye uğratabilir. Kaçınma Yolları 1. Eğitim ve Protokol Uygulaması: Tüm ekip üyelerine radyo protokolleri ve acil durum iletişim teknikleri konusunda düzenli eğitim verilmelidir. 2. Net ve Kısa İletişim: İletişimde kısa ve net ifadeler kullanılmalı, sadece gerekli bilgiler paylaşılmalıdır. 3. Yedek Planlar: İletişim cihazlarında arıza yaşanması durumunda alternatif yöntemler ve yedek cihazlar hazır bulundurulmalıdır. 4. Düzenli Cihaz Bakımı: Tüm haberleşme ekipmanlarının düzenli olarak kontrol edilmesi ve bakımının yapılması sağlanmalıdır. 5. Tatbikatlar: Gerçekçi yangın tatbikatları sırasında iletişim protokolleri test edilerek ekiplerin pratik yapması sağlanabilir. n İTFAİYECİ

10 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 UZMAN GÖRÜŞÜ SEZER ASLAN Yangın, Acil Durumlar ve Doğal Afetler Eğitim Uzmanı Risk Analizi, Danışman NFPA Member Yangın Söndürme Cihazının Tarihçesi çıktı; da Vinci'nin deneysel yangın söndürücüleri tetiklendi ve bu süreçte tüm yiyecekler bu maddeden etkilendi. Parti fiyaskoyla sonuçlandı ama Da Vinci bu şekilde dünyanın ilk kayıtlı yağmurlama sisteminin değerini kanıtlamıştı. Kayıtlara geçen ilk yangın söndürücünün patenti 1723 yılında ünlü kimyager Ambrose Godfrey tarafından İngiltere'de alındı. Kalaylı bir barut fıçısının içinde yangın söndürme sıvısından oluşuyordu. Bu, ateşlenen, barutu patlatan ve çözeltiyi saçan bir fitil sistemiyle bağlantılıydı. Yangın söndürücünün bu versiyonundan sonra pek çok başka yangın söndürücü yaratıldı, ancak yangın söndürücünün modern bir versiyonu 1800'lü yıllara kadar ortaya çıkmadı. Resimde görülen cam küreli yangın söndürme cihazının içinde karbon tetraklorür bulunuyordu. İki farklı yöntemde kullanılmaktaydı Birinci kullanım tekniği; yangın sırasında yanan ateşin üzerine fırlatılma prensibine dayanıyordu. Bir diğer çalışma tekniği; sabit takıldığı yerde altında bulunan ve fare kapanına benzeyen yaylı mekanizmanın ısıdan dolayı En eski yangın söndürücüler, bir kuyudan veya su kaynağından yangının olduğu yere giden kovalı zincirlerdi. Kaydedilen ilk su pompası MÖ 200 civarında "pnömatik biliminin babası" İskenderiyeli Ctesibius tarafından tasarlandı. Bu teknoloji, bisiklet pompalarına benzeyen el tipi fışkırtmaların bir seferde yaklaşık bir litre su dağıtabildiği Orta Çağ'da yeniden ele alındı. 15. yüzyılda Leonardo da Vinci, Milano Dükü tarafından yaklaşan bir ev partisine yemek hazırlamak amacıyla mutfağı için bir "süper fırın" yapması için görevlendirildi. Da Vinci, mutfağın tamamını, yemekleri kızgın fırına besleyen bir taşıma bant sistemiyle donattı. ve yangın durumunda yangına müdahale için bir yağmurlama sistemi kurdu. Parti gecesi, Milano Dükü onlarca konuğu çılgın sanatçıyı çalışırken görmeye davet etmişti. Yemek beklenenden uzun sürdüğünde da Vinci, yemeklerin daha hızlı servis yapılması için taşıma bantları kurarak bunları hızlandırdı. Mutfak personeli akışa ayak uyduramadı ve mutfakta küçük bir yangın

DESKAR TEKNİK & NM FIRE PUMP 28 ŞUBATTA İSTANBUL SWISSOTEL’DE BULUŞUYORUZ! The protection of life and property is not just a promise ENDÜSTRİYEL GÜÇ MAKSİMUM GÜVENLİK DESKAR TEKNİK, NM FIRE PUMP, TÜRKİYE RESMİ DİSTRİBÜTÖRÜDÜR! www.deskarteknik.com | +90 216 465 00 50 Lansman Hakkında Bilgi Almak ve kayıt olmak için qr kodu okutabilirsiniz.

12 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 basınçlandırıldı. Basınçlı su, bir ağızlık veya kısa hortum aracılığıyla bulunduğu kaptan dışarı çıkarıldı. Aynı zamanda, kartuşla çalışan yangın söndürücü, 1881 yılında İngiltere'den Read & Campbell tarafından su veya su bazlı solüsyonların kullanıldığı icat edildi. Daha sonra otomotiv kullanımına yönelik olarak pazarlanan "Petrolex" adı verilen bir karbon tetraklorür modeli icat ettiler. Kısa bir süre sonra, 1905 civarında Rusya'dan Alexander Laurant tarafından kimyasal köpüklü bir söndürücü icat edildi ve o bunu ilk kez yanan bir tavadaki naftayı söndürmek için kullandı. İş görür ve soda-asit tipine benzer ancak iç kısımları farklıydı. Ana tankta su, köpük bileşiği (genellikle meyan kökünden yapılır) ve sodyum bikarbonattan oluşan bir çözelti bulunurdu. Silindirik bir metal ve plastik bölmeden oluşmuştu. Dış metal kabın içinde su iç pastik kabın içinde yaklaşık bir buçuk litre %13 alüminyum sülfat ve bu plastik kabın üzeri bir kurşun kapakla kapatılırdı. Cihaz ters çevrildiğinde kurşun kapak yerinden düşer ve içindeki kimyasal suyla karışarak reaksiyona girmek suretiyle CO2 gazı açığa çıkarırdı. Oluşan karbondioksit gazı sonuçta meydana gelen beyazımsı-kahverengi bir köpüğü basınçlı halde ateşin üzerine gönderir ve ateşin üzerini kaplayarak havasız bırakmak suretiyle yangını söndürmüş olurdu. 1910 yılında Delaware'deki Pyrene Üretim Şirketi, yangınları söndürmek için karbon tetraklorür (CTC) kullanan bir yangın söndürücü için patent başvurusunda bulundu. CTC, yoğun, oksijen içermeyen bir duman örtüsü oluşturarak zincirleme reaksiyon sonucunda kimyasal reaksiyonu engelleyerek alevleri buharlaştırdı ve söndürdü. 1911'de kimyasalın kullanıldığı küçük, taşınabilir bir yangın söndürücünün patentini aldılar. Bu, sıvıyı yangına doğru püskürtmek için kullanılan, entegre el pompasına sahip pirinç veya krom bir kaptan oluşuyordu. Dış kabın prinç malzemeden olmasının nedeni Karbon Tetra Klorürün diğer metalleri aşındırmasıydı.1,1 Litre veya 0,6 Litre kapasiteye sahipti gevşemesi ile çekiç görevi gören metal başlığın cam küreyi kırmasıyla içindeki kimyasalın ateşin üzerine yayılması prensibine dayanmaktaydı. Karbon tetraklorür sıvı ve elektrikli cihaz yangınları için uygundu. Karbon tetraklorür söndürücüler kimyasalın toksisitesi nedeniyle 1950'lerde kullanımdan kaldırıldı. Nedeni kullanıldığında yüksek konsantrasyonlara maruz kalınıyor ve sinir sistemine ve iç organlara zarar veriyordu. Ayrıca yangında kullanıldığında ortaya çıkan ısı, karbon tetra klorürü daha önce kimyasal silah olarak kullanılan fosgen gazına dönüştürebilmektedir. İLK MODERN YANGIN SÖNDÜRME CİHAZI: Yaklaşık 100 yıl sonra, modern yangın söndürücü, 1818'de İngiliz Yüzbaşı George William Manby tarafından icat edildi; basınçlı hava içinde bulunan 3 galonluk inci külü (potasyum karbonat) çözeltisinden oluşan bir bakır kaptan oluşuyordu. Yangın söndürücünün başka bir versiyonu, yaklaşık 70 yıl sonra, 1881'de Almon M. Granger tarafından ABD'de soda asitli söndürücünün patenti alındığında icat edildi. Yangın söndürücü, basınçlı suyu yangına püskürtmek için sodyum bikarbonat çözeltisi ile sülfürik asit arasındaki reaksiyonu kullandı. Konsantre sülfürik asit içeren silindirin içine bir şişe asıldı. Yangın söndürücünün türüne bağlı olarak asit şişesi iki yoldan biriyle kırılabilir. Biri asit şişesini kırmak için bir piston kullandı, ikincisi ise şişeyi kapalı tutan kurşun tıpayı serbest bıraktı. Asit bikarbonat çözeltisiyle karıştırıldıktan sonra karbondioksit gazı dışarı atılarak su UZMAN GÖRÜŞÜ

13 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 tarafından 1928 yılında ilk kez piyasaya sürüldü. Serbest akışlı ve neme dayanıklı hale getirmek için kimyasallarla özel olarak işlenmiş sodyum bikarbonat kullanan, kartuşla çalışan bir kuru kimyasal söndürücüye sahipti. Dış kabın inde bulunan bir CO2 kartuşuna sahip bakır bir silindirden oluşuyordu. Operatör, kartuşu delmek için üstteki pistonu sertçe basılması ile delinen bu CO2 içindeki söndürücüyü tazyiklendirerek dışarı püskürmesini sağlar. Bu, büyük ölçekli üç boyutlu sıvı ve basınçlı gaz yangınları için mevcut olan ilk maddeydi, ancak küçük kuru kimyasal ünitelerin ev kullanımı için pazarlandığı 1950'lere kadar büyük ölçüde özel bir tür olarak kaldı. ABC kuru kimyasalı 1950'lerde Avrupa'dan geldi; Super-K 60'ların başında icat edildi ve Purple-K 1960'ların sonlarında ABD Donanması tarafından geliştirildi. Halon 1211, 1970'li yıllarda Avrupa'dan ABD'ye geldi ve burada 40'lı yılların sonlarında veya 50'li yılların başlarından beri kullanılıyordu. Halon 1301, DuPont ve ABD Ordusu tarafından 1954 yılında geliştirildi. Hem 1211 hem de 1301, yangının zincirleme reaksiyonunu engelleyerek çalışıyor ve Halon 1211 durumunda A sınıfı yakıtları da soğutuyor. Halon bugün hala kullanılıyor ancak çevresel etkisi nedeniyle ve ozon tabakasına zarar verdiği için, sera gazı tehlikesi yarattığı için birçok ülke çevre bakanları tarafından kullanımı yasaklanmıştır. Montreal antlaşması gereği Türkiye de bu protokole imza atarak 2014 yılından sonra Halon Bank üniteleri kurarak buralarda rezerve edilme şartı ile kullanımdan kaldırılmıştır. Avrupa ve Avustralya kullanımını ciddi şekilde kısıtlamıştır ancak Kuzey Amerika, Orta Doğu ve Asya'da hâlâ yaygın olarak mevcuttur. Günümüzde her tür yangına uygun, birçok tasarım ve renkte bir söndürücü mevcut ancak iç işleyişi bir süredir aynı kaldı. Yangın söndürücüler de dahil olmak üzere her şeyde evrimin nasıl işlediği şaşırtıcı! Bugün her yerde bulunan bu hafif, kullanımı kolay ekipman, sayısız can ve malın kurtarılmasına yardımcı olmaktadır. n ancak 9 Litreye kadar boyutları da mevcuttu. Kap basınçsız olduğundan, kullanımdan sonra bir doldurma tapası aracılığıyla yeni bir CTC kaynağıyla yeniden doldurulabiliyordu. 1940'lı yıllarda Almanya, uçaklarda kullanılmak üzere sıvı klorobromometanı (CBM) icat etti. Karbon tetraklorürden daha etkili ve biraz daha az toksikti ve 1969 yılına kadar kullanıldı. Metil bromür, 1920'li yıllarda söndürücü madde olarak keşfedildi ve Avrupa'da yaygın olarak kullanıldı. Yangının zincirleme reaksiyonunu engelleyerek çalışan, 1960'lı yıllara kadar kullanılan, buharlaşan sıvıların en zehirlisi olan düşük basınçlı bir gazdır. Buharlaşan tüm sıvıların buharı ve yanma ürünleri oldukça zehirliydi ve kapalı alanlarda ölüme neden olabiliyordu. Karbon dioksit (CO2) söndürücü, 1924 yılında Walter Kidde Company tarafından Bell Telephone'un telefon santrallerinde daha önce söndürülmesi zor olan yangınları söndürmek için elektriksel olarak iletken olmayan bir kimyasal talebine yanıt olarak icat edildi (en azından ABD'de). 7,5 lbs içeren uzun bir metal silindirden oluşuyordu. Tekerlekli silindir, basınca dayanıklı hortum, açma kapama tetik veya vana mekanizması, emniyet ventili ve huniye benzer püskürme lansından oluşan CO2' gazlı söndürme cihazı ozon dostu bir temiz madde olması ve yanan bir kişinin söndürülmesinde faydalı olması nedeniyle günümüzde hala popüler olarak kullanılmaktadır. Alıştığımız daha modern görünümlü söndürücümüz, yaratıcısı DuGas (daha sonra ANSUL tarafından satın alındı) KAYNAKLAR https://www.radfiresprinklers.com/history-of-firesprinklers/ https://www.fireranger.com/history-of-the-fire-extinguisher/ UZMAN GÖRÜŞÜ

14 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 Yangın Riski Yüksek Olan Sanayi Tesislerinin İncelenmesi ve Sigortalanması FAHRİ YİYİN Risk Mühendisi GİRİŞ Endüstriyel tesisler yürüttükleri faaliyet kollarına göre farklı risk sınıflarında yer alabilmektedir. Literatür üzerinde riskin tanımı "tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimali" olarak bilinmektedir ve sayısal anlamda riskin seviyesi şiddet, olasılık ve gerçekleşme sıklığına göre artıp azalabilmektedir. Risk = Şiddet x Olasılık x Frekans olarak hesaplanabilmekte dolayısıyla üç unsurdan herhangi birinde meydana gelecek olan değişiklik, sonuca da direk etki edebilmektedir. Şiddet, olası riskin meydana gelmesinin ardından ortaya çıkabilecek olan hasar boyutunu temsil etmektedir. Olasılık, belirtilen riskin meydana gelme ihtimali olarak tanımlanırken frekans ise risk oluşumunun sıklığı şeklinde ifade edilebilmektedir. Üretim faaliyetinde bulunan işletmelerde de riskin içerik ve kapsamı birden fazla etkene bağlı olmaktadır bunlar arasında elektrik ve mekanik sistemler, İSG süreçleri, tesis yapısı, üretim ve depolama aşamaları, yerleşim bilgileri, bakım ve onarım uygulamaları ile aktif/pasif yangın güvenlik önlemleri ön plana çıkmaktadır. Sigorta şirketleri özellikle de risk seviyesi yüksek işletmeler için risk kabul kriterleri hazırlamakla birlikte risk mühendislerinin kontrolünde analiz gerçekleştirebilmektedir. Sahada yer alan mühendisler tecrübe ve bilgi/birikimlerle faaliyet kollarının risk seviyesini de ön görebilmektedir bu husus doğrultusunda atık, geri dönüşüm, mobilya, kâğıt, plastik, kimya ve tekstil gibi sektörlerin yüksek riskli kategorilerde değerlendirilebildiği tespit edilmiştir. TESİSLERDE YANGIN Fabrikalarda yangına sebebiyet veren ateş kaynakları TS EN 1127-1: 2012 standardında 13 adet olarak belirlenmiştir. Sıcak yüzeyler, alevler ve sıcak gazlar (sıcak parçacıklar dâhil), mekanik olarak oluşan kıvılcımlar, elektrikli cihazlar, kontrolsüz elektrik akımları ve katodik korozyon koruması, statik elektrik, yıldırım, radyo frekans (RF) elektromanyetik dalgaları (104 Hz'den 3x1011 Hz'e kadar), elektromanyetik dalgalar (3x1011 Hz'den 3x1015 Hz'e kadar), iyonlaştırıcı radyasyon, ultrasonik ses dalgaları, adyabatik sıkışma ve şok dalgaları, ekzotermik tepkimeler (tozların kendiliğinden tutuşması dâhil) olarak gözlenen tutuşturma kaynaklarının yeterli oksijen ile yanıcı madde bulunması halinde yangın/ patlamayı meydana getirdiği bilinmektedir. İşletmeler yürüttükleri faaliyetlere ait adımlar ile sahip oldukları sistemlerden dolayı çeşitli ateş kaynakları barındırabilmektedir, yüksek riskli görülen faaliyet kollarında da bu tür hasarların oluşma olasılığı artmaktadır. Yangının meydana gelmesi sıvılar, gazlar ve katılarla mümkün olmaktadır, bu maddelerde parlama noktası ile tutuşma noktası kritik öneme sahip olmaktadır. Parlama noktasının tanımı, bir tutuşturma kaynağı verildiğinde, madde buharının tutuşacağı en düşük sıcaklık şeklindedir, risk unsuru ise yanıcı-parlayıcı sıvılar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Tutuşma noktası maddenin belirli bir sıcaklık seviyesinde kendi kendine yanmaya başlamasıdır, bu yanma türünde maddenin dışarıdan ateş kaynağına ihtiyacı olmayabilmektedir. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin 113 numaralı maddesinde aşağıdaki sınıflandırmaya yer verilmiştir. Tablodan da anlaşılacağı üzere yanıcı veya parlayıcı sınıfta yer alan sıvılar endüstriyel tesislerin risk skor ile durumlarına doğrudan etki edebilmektedir ayrıca kolay tutuşan maddeler de yangının yayılım kuvvetini direkt olarak artırabilmektedir. Sigorta şirketleri yangın özelinde yaptıkları değerlendirmelerde çeşitli unsurları hesaba katmakta ve riskin MAKALE Yanıcı ve parlayıcı sıvıların tehlike sınıflandırılması

16 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 MAKALE içerik, kapsam ile seviyesine göre sigortalayıp sigortalamama hususuna karar vermektedirler. Enflasyon kaynaklı artışlar, sigortalanması istenen değerlerdeki yükselişler, deprem sonrası sigorta şirketlerinin tesislere yaklaşımının değişmesi, risk mühendisliği bakış açısının gelişmesi/değişmesi, yangın hasar frekansının yükselmesi, yürütülen faaliyet veya depolanan ürünlerin yüksek yangın riski/yükü barındırabilmesi ile aktif/ pasif yangın güvenlik önlemlerinin mevcudiyeti oldukça önem arz etmektedir. VERİLERLE YANGIN HASARLARININ SEKTÖR İNCELEMESİ Yüksek riskli rizikoların bağlı oldukları sektörlere göre ayrımının yapılabilmesi için son üç senenin (2021, 2022 ve 2023) yangın hasar sayısı ile sigortalı sayısı incelenmiştir. 2021 yılında 562 faaliyet kolu arasından 98 adedi seçilerek sınıflandırılmıştır, 2022 yılında ise 544 faaliyet kolundan 99 tanesi baz alınmıştır, 2023 yılında da alt kırılım yapılması amacıyla 539 faaliyet, branşlarına ayrılmıştır. Sektör bazında yaşanan yangın hasarları aynı sektördeki sigortalı sayısına bölünerek hasar oranı elde edilmektedir. 2021 yılında yangın hasar yüzdesi en yüksek olan sektörler kimya, gıda, kâğıt, depolama, plastik, mobilya, tekstil ve atık ve geri dönüşüm olarak sıralanmaktadır. Araştırma kapsamında incelenen sektörler arasında en fazla yangın hasarı meydana gelenler ise sırasıyla depolama, gıda, tekstil, kimya, plastik, mobilya, kâğıt ile atık ve geri dönüşüm olarak tespit edilmiştir. Tablo 1. Faaliyet kolu sayısı ile incelenen faaliyet kolu sayısı Tablo 2. 2021 yılına ait yangın hasar yüzdeleri Tablo 3. 2021 yılına ait yangın hasar sayıları Yıl Faaliyet Kolu Sayısı İncelenen Faaliyet Kolu Sayısı 2021 562 98 2022 544 99 2023 539 112 Toplam 1645 309 Sektör Yangın Hasar Yüzdesi Sıralama Plastik 5,8 5 Mobilya 4,6 6 Atık ve Geri Dönüşüm 2,2 8 Kimya 15,3 1 Tekstil 3,8 7 Depolama 6,6 4 Kâğıt 9,3 3 Gıda 10,6 2 Şekil 1. 2021 yılına ait yangın hasar yüzdelerinin grafiksel gösterimi Şekil 2. 2021 yılına ait yangın hasar sayılarının grafiksel gösterimi Sektör Yangın Hasar Sayısı Sıralama Plastik 467 5 Mobilya 250 6 Atık ve Geri Dönüşüm 6 8 Kimya 501 4 Tekstil 842 3 Depolama 2815 1 Kâğıt 167 7 Gıda 1616 2

18 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 2022 yılı içerisinde oluşan yangın hasar sayısı en fazla olan sektör 2903 ile depolama olarak belirlenmiştir, depolama sektörünü sırasıyla gıda, tekstil, plastik, kimya, mobilya, kâğıt ile atık ve geri dönüşüm tesisleri takip etmektedir. 2023 senesinde yüzde 13,8 oranla kimya sektörü en yüksek hasar yüzdesine sahip olan sektör olarak ön plana çıkmaktadır, yüzde 8,1 ile kâğıt sektörü ikinci sırada yer alırken yüzde 7,7 orana sahip olan gıda ise üçüncü sırada kalmaktadır. Mobilya, depolama, plastik, atık ve geri dönüşüm ile tekstil sektörleri de hasar yüzdesi yüksek faaliyet alanları olarak belirlenmiştir. Tablo 4. 2022 yılına ait yangın hasar yüzdeleri Şekil 3. 2022 yılına ait yangın hasar yüzdelerinin grafiksel gösterimi Şekil 4. 2022 yılına ait yangın hasar sayılarının grafiksel gösterimi Şekil 5. 2023 yılına ait yangın hasar yüzdelerinin grafiksel gösterimi Sektör Yangın Hasar Yüzdesi Sıralama Plastik 8,0 4 Mobilya 4,8 7 Atık ve Geri Dönüşüm 7,5 5 Kimya 14,2 1 Tekstil 4,6 8 Depolama 6,9 6 Kâğıt 11,9 3 Gıda 11,9 2 Tablo 5. 2022 yılına ait yangın hasar sayıları Sektör Yangın Hasar Sayısı Sıralama Plastik 560 4 Mobilya 217 6 Atık ve Geri Dönüşüm 4 8 Kimya 428 5 Tekstil 1053 3 Depolama 2903 1 Kâğıt 174 7 Gıda 1869 2 Tablo 6. 2023 yılına ait yangın hasar yüzdeleri Sektör Yangın Hasar Yüzdesi Sıralama Plastik 5,3 6 Mobilya 7,4 4 Atık ve Geri Dönüşüm 5,0 7 Kimya 13,8 1 Tekstil 4,5 8 Depolama 5,8 5 Kâğıt 8,1 2 Gıda 7,7 3 MAKALE

20 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 2023 senesini kapsayan yangın hasar sayılarının sıralaması depolama, gıda, tekstil, kimya, plastik, mobilya, kâğıt ile atık ve deri dönüşüm olarak elde edilmiştir. Mikroplastik Araştırma Grubu tarafından atıktan enerji üretimi, geri dönüşüm, hurda, plastik sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerde çıkan yangınlar haritalanmaktadır. İlgili haritada belirtilen faaliyet kollarında olan tesislerde meydana gelen (son 2 senede) yangınların konumları gösterilmektedir, Marmara Bölgesi (özellikle İstanbul, Kocaeli ve Bursa) bu hususta en çok yangın yaşanan bölge olarak ön plana çıkmaktadır, Kocaeli ilinde ise 30 civarı yangın meydana geldiği tespit edilmiştir. Aşağıdaki şekilde TMMOB Kimya Mühendisleri Odasının hazırlamış olduğu ve 2022 yılını kapsayan Endüstriyel Yangın ve Patlamaların sektörlere göre sayıları ve yüzde dağılımları görülmektedir. Endüstriyel yangın ve patlamaların sektörel dağılımları incelendiğinde; "Metal", "Tekstil", "Ağaç, Kâğıt, Mobilya", "Kauçuk ve Plastik" sektörlerinin ön plana çıktığı görülmektedir. Tüm yangın ve patlamaların yaklaşık %73'lük kısmı bu dört sektörde gerçekleşmiştir. Tespit edilen yangın ve patlamaların 96'sı ağaç, kâğıt, mobilya (%23), 82'si metal (%20), 62'si tekstil (%15), 63'ü kauçuk ve plastik (%15) ve 57'si gıda (%14) sektörlerinde faaliyet gösteren endüstriyel tesislerde meydana gelmiştir. YANGIN RİSKİNİN İLGİLİ YÖNETMELİKLER AÇISINDAN İNCELENMESİ İşletmelerde meydana gelebilecek olası bir yangının kontrol altında tutulabilmesi ve yangına hızlı/etkili müdahale sağlanabilmesi ilgili standart ve yönetmelikler uygulanmalı, eksik noktalar tespit edilerek işletmenin risk seviyesi kabul edilebilir durumda olmalıdır, bu hususlar için standart ve yönetmelikler ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından titizlikle çalışılarak tesislere ait risklerin indirgenmesine katkı sağlanmalıdır. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, Türkiye'de binaların yangına karşı korunması, yangın güvenliği önlemleri ve yangın söndürme sistemleri ile ilgili düzenlemeleri belirlemektedir. Bu yönetmelik, 2007 yılında yürürlüğe girmiş olup, şu anda geçerliliğini korumaktadır ve çalışmanın bu kısmında yönetmelikte gelişime açık noktalara değinilmektedir. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'te ikinci bölüm adıyla yer alan sulu söndürme sistemleri kısmında aşağıdaki gerekliliklere yer verilmiştir. • Madde 94'e göre yüksek binalar ile toplam kapalı kullanım alanı 1000 metrekareden büyük imalathane, atölye, MAKALE Tablo 7. 2023 yılına ait yangın hasar sayıları Sektör Yangın Hasar Sayısı Sıralama Plastik 237 5 Mobilya 190 6 Atık ve Geri Dönüşüm 5 8 Kimya 312 4 Tekstil 727 3 Depolama 1738 1 Kâğıt 85 7 Gıda 931 2 Şekil 7. Mikroplastik Araştırma Grubu İl Bazlı Fabrika Yangınları Şekil 8. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası 2022 Yılı Endüstriyel Yangın ve Patlama Verisi

21 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 bulundurulan yapılarda yağmurlama sistemi bulundurulmalıdır. Belirtilen hususlar ilgili yönetmeliğin faaliyet bazlı değil de metrekare esaslı olduğunu göstermektedir, bu doğrultuda örneğin 950 metrekarelik kapalı alana sahip kimyasal depolama/üretim tesisinde yönetmelik gereğince yangın dolabı, hidrant veya yağmurlama sistemi zorunlu olmamaktadır. Endüstriyel tesisler için asgari gereklilik şartları tek bir listeye veya dokümana bağlı kalamamaktadır, örneğin metal fabrikası ile plastik fabrikası için gerekli olacak olan önlemler veya yeterlilikler faaliyet detayına göre değişebilmektedir. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından iletilen veride 500 üzeri faaliyet tipinin yer aldığı tespit edilmiştir, oldukça fazla sayıdaki faaliyet koluna ortak olacak şekilde asgari gereklilik listesinin hazırlanması kısa vadede efektif çözüm sağlamayacaktır. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'te dördüncü bölüm adıyla yer alan yangın algılama ve uyarı sistemleri kısmında aşağıdaki gerekliliklere değinilmiştir. depo, konaklama, sağlık, toplanma amaçlı ve eğitim binalarında, alanlarının toplamı 600 metrekareden büyük olan kapalı otoparklarda ve ısıl kapasitesi 350 kW'ın üzerindeki kazan dairelerinde yangın dolabı yapılması mecburîdir. • Madde 95'e göre içerisinde her türlü kullanım alanı bulunan ve genel yerleşme alanlarından ayrı olarak planlanan yerleşim alanlarında yapılacak binaların taban alanları toplamının 5000 metrekareden büyük olması halinde dış hidrant sistemi yapılması mecburîdir. Orman alanları içinde veya bitişiğinde yapılacak rafinerilerde, fosil yakıt kaynaklı elektrik üretim tesislerinde, kurulu gücü 500 MW ve üzeri olan enerji üretim tesislerinde ve toplam kapalı kullanım alanı 2000 metrekareden büyük fabrikalar gibi endüstriyel tesislerde ve bunların depolama tesislerinde/sahalarında bu Yönetmelikte belirtilen ilave tedbirler alınır. • Madde 96'ya göre toplam alanı 1000 metrekareden fazla olan, kolay alevlenici ve parlayıcı madde üretilen veya Tablo 8. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Ek-7 Yapı Yüksekliği (m) Bina toplam kapalı alanı (m2) 1. Konutlar >51,50 - 2. Konaklama Amaçlı Binalar >6,50 >1000 3. Kurum Binaları Eğitim Tesisleri >21,50 >5000 Yataklı Sağlık Tesisleri >6,50 >1000 Ayakta tedavi ve diğer sağlık tesisleri >21,50 >2000 4. Büro Binaları >30,50 >5000 5.Ticaret Amaçlı Binalar (1) > 12,50 >2000 6.Endüstriyel Amaçlı Yapılar (2) >21,50 >7500 7.Toplanma Amaçlı Binalar Yeme içme >12,50 >2000 Eğlence >12,50 >2000 Müze ve sergi alanları >6,50 >5000 Terminaller > 6,50 >5000 8. Depolar >6,50 >5000 9. Yüksek Tehlikeli Yerler >6,50 >1000 (1) Sebze ve meyve halleri, balık halleri, et borsaları, metal yedek parça bulunan yerler ile benzeri yangın riski olmayan yerler hariç. (2) Metal işleme ve montaj vb yangın riski olmayan yerler hariç. MAKALE

22 YANGIN ve GÜVENLİK • Kasım-Aralık / 2024 MAKALE • Konutlar hariç kat alanı 400 metrekareden fazla olan iki kat ile dört kat arasındaki bütün binalarda, konutlar hariç kat sayısı dörtten fazla olan bütün binalarda, konutlar dâhil bütün yüksek binalarda, yapı yüksekliği veya toplam kapalı alanı Ek-7'deki değerleri aşan binalara otomatik yangın algılama cihazları tesis edilmesi mecburidir. İlgili kısımdan da anlaşılacağı üzere tek katlı olup 7500 metrekareden küçük olan endüstriyel tesisler ile yapı yüksekliği 6,50 metreden az ve kapalı alanı 5000 metrekareden düşük endüstriyel tesislerde yangın algılama sistemleri zorunlu olmamaktadır, bu minvalde belirtilen değerlerin altındaki kimya, plastik, ahşap, tekstil gibi riskli sektörlerde faaliyet yürüte fabrikalarda yangın algılama sistemi bulunmayabilir, olası bir yangının algılanabilmesi için gerekli olan sistemlerin mevcudiyeti ile kontrolü de ayrıca önem arz etmektedir (yukarıda gösterilen tablonun bir kısmı Danıştay Onuncu Dairesinin 28/12/2021 tarihli ve Esas No:2019/261; Karar No:2021/5537 sayılı kararı ile iptal edilmiştir). • Algılama sisteminin gerekli olduğu ve fakat duman algılama cihazlarının kullanımının uygun veya yeterli olmadığı mahallerde, sabit sıcaklık, sıcaklık artış, alev veya başka uygun tip algılama cihazı kullanılır (madde 75-4). Üst maddede belirtildiği üzere bazı bölümlerde çeşitli algılama sistemleri kullanılmalıdır, faaliyete, yapı detayına ve tavan yüksekliğine göre farklı dedektörler tercih edilmelidir, örneğin 12 metre tavan yüksekliğine sahip yapıda TS-CEN 54/14 gereğince duman dedektörü kullanımı efektif olmayacaktır, ışın tipi dedektörler bulundurulmalıdır. Proses gereği buhar çıkaran (çelik tesisleri gibi) işletmelerde duman dedektörleri sürekli algılama yaparak alarm durumuna geçebilmektedir buralarda kombine dedektörler veya faaliyet sürecine uygun algılama sistemleri kullanılması gerekmektedir, tek bir asgari yeterliliğe göre değil de faaliyet kollarına göre detaylandırılma sağlanmalıdır. Yangın algılama sistemleri ile yangın söndürme sistemlerinin bulunması yeterli olmayacaktır, kullanılan sistem/aygıtların periyodik olarak kontrol edilmesi ve hatasız vaziyette sürekli çalışacak durumda tutulması sağlanmalıdır. Faaliyetin içeriğine bağlı olarak yönetmelik haricinde özel önlem ve tavsiyeler sigorta şirketleri tarafından sigortalanacak işletmeye verilebilmektedir. Fındık kavurma tesislerinde fırın gövde ve bacalarına otomatik gazlı söndürme sistemi eklenmesi, tekstil sektöründe terbiye fabrikalarında RAM baca ve gövdelerine otomatik gazlı söndürme sistemi eklenmesi, ısıl işlem sonrası soğutma türüne göre uygun nitelikte otomatik müdahale sistemi kurulması, yanıcı parlayıcı bulunan raflı depolama alanlarında raf arası sprinkler sistem yerleştirilmesi, solvent bazlı baskı makinelerine otomatik söndürme sisteminin yerleştirilmesi gibi öneriler artabilmektedir, bu tarz alanlarda da tek tip asgari gereklilik dokümanının hazırlanması yerine faaliyetlerin dağılışına göre aksiyonların alınması uygun görülmektedir. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Ek-1/B Tablosunda orta tehlike -1 ile orta tehlike -2 sınıflarında yer alan kullanım türlerinde, boyama işlemi ve benzeri yüksek yangın yüküne sahip alanlar mevcut ise tehlike sınıfı orta tehlike -3 olarak değerlendirilir ibaresi yer almaktadır, buradan da anlaşılacağı üzere bir faaliyet kolu içerdiği süreçlere göre daha riskli hale gelebilmektedir. Ek-1/C Yüksek Tehlikeli Kullanım Alanlarına ait tablo aşağıya eklenmiştir, bu tabloda atık tesisleri, geri dönüşüm tesisleri yer almamaktadır, yüksek riskli faaliyet türlerinden olan atık kâğıt işletmeleri ise orta Tablo 9. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Ek- 1/C Yüksek Tehlike -1 Yüksek Tehlike -2 Yüksek Tehlike -3 YüksekTehlike-4 Döşemelik kumaş ve muşamba fabrikaları kumaş ve muşamba yer döşemeleri imalatı Aydınlatma fişeği fabrikaları Selüloz nitrat fabrikaları Havai fişek fabrikaları Boya, renklendirici (ahşap renklendirici ve koruyucuları- pnoteks) ve vernik imalâtı Plastik köpük ve sünger imalathaneleri, lastik köpük eşyaları, Yapay kauçuk, reçine, lamba isi ve terebentin imalatı Katran damıtma Talaş fabrikaları Odun yünü imalatı Otobüs ambarı, yüklü kamyonlar ve vagonlar Otobüsler, yüksüz kamyonlar ve demiryolu vagonları için depolar

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=