ITULUMBACI Prof. Dr. Abdııralınıaıı Kılıç iTÜ Makina Fakültesi 22 Eylül 1993 giinii saat 21.00 civarlarıııda Eminönü Bölgesi'nde yer alan Sabııııcıı Haıı'da meydana gelen yangından geriye lıangi dersler kaldı? Bir Hanı Nasıl Yaktık? Yasak savmak için kurallara uygun olarak yapılmayan yangın söndürme tesisatları hiç yapılmamasından daha çok zarar vermektedir. Ülkemizde var olduğu belirtilen birçok yangın korunum tesisatı sadece görünürde var olup, gerçek anlamda standartlara uygun olarak yapılan ve istenilen görevi yerine getirebileceklerin sayısı ne yazık ki fazla değildir. Bir akşam Eminönü Bölgesi'nden bir yangın haberi geldi. 22 Eylül 1993 günü saat 21.00 civarlarındaydı. Eminönü bölgesinde gece saatlerinde kalan insan sayısı az olduğundan binaların iç kısımlarındaki yangınların görülmesi geç olmakta, yangın büyüyerek dışarıdan görünür hale geldikten sonra bekçi veya polisler tarafından it- Olay yerine ulaştığımda, yangın Çarşılı Gürün faiyeye haber verilmektedir. Han'a henüz geçmemişti. Değerli yardımcım Mehmet Sümeli ile birlikte hanın içine girdik, Olay günü, itfaiye olay yerine vardığında, etrafı üst kata kadar çıktık, handa yangın yoktu. yüksek hanlarla çevrili olan Sabuncu Han'ın tamamının alevler içinde olduğu görüldü. Söndürme ça lı şmalarına ve bitişik hanların korunması yönünde çalışmalara başlandı. Sabuncu Han, etrafı yüksek hanlarla çevrili bir ada içinde bulunmaktaydı ve bekçisi yoktu. Muhtemelen işyerleri kapatıldıktan hemen sonra, hanın iç kısmında yanma başlamış, civarda kimse olmadığı için görülememiş ve yangın bir saat devam ettikten sonra çatıya ulaşınca, karşıda bulunan Çarşılı Gürün Han' ın bekçileri yangını görmüş, telefon bulunmadığı için karakola yürüyerek gitmişler ve polise haber vermişler. Polis itfaiyeye haber verinceye kadar yangın yandaki hanlara sirayet etmiş. Çarşılı Gürün Han'ın Sabuncu Han'ın olduğu avluya bakan küçük bir penceresi bulunuyordu ve pencere cam bölme içinde sentetik ipliklerle dolu bir depoya açılmıştı. Pencereden depoya yangın her an geçebilirdi. Mehmet Bey'le etrafa bakarken deponun hemen yanında bir yangın dolabı olduğunu gördük. İlk aklımıza gelen yangın dolabı ile deponunun içini ıslatmak ve yangının Çarşılı Gürün Han'a geçişini engellemek oldu. Mehmet Bey'e seslenerek "Hemen hortumu ser, yangın dolabını aç" dedim ve ben müdahale etmek için deponun cam kapısını kırmaya başladım .
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=