On liraların arka yüzünde fotoÄŸrafı olan, modern matematik alanında ilk Türk bilim insanı, Ord. Prof. Dr. Cahit Arf ile üç yıl birlikte olup, yakinen tanıma ve sohbet etme mutluluÄŸuna eriÅŸen ÅŸanslı kiÅŸilerden biriyim. Cahit Hocayı, Bebek’teki evlerinin giriÅŸ katına taşındığımda tanıdım. Ä°lk yangınla da bu evde karşılaÅŸtım. Ankara’da görevli olduÄŸu için daha çok Ankara’daki evlerinde kalıyor ama yaz aylarında Ä°stanbul’da oluyordu. Bebek’teki ev yaklaşık iki dönüm bahçe içinde bulunan ahÅŸap bir konaktı. Küçük bir bodrum katı, dört-beÅŸ basamakla çıkılan giriÅŸ katı ve birinci katı bulunuyordu. GiriÅŸ katının ve birinci katın giriÅŸleri farklıydı. Taşıyıcıları ve dış duvarları baÄŸdadi, tamamı ahÅŸap, iç ve dış kısmı yaÄŸlı boyalı olduÄŸundan, yangın açsından çok riskli bir binaydı.

Bahçe duvarları ve dar yolu nedeniyle itfaiye araçlarının binaya yaklaÅŸması, su bulması ve yangına müdahale etmesi mümkün deÄŸildi. Amerika’da yaÅŸayan elektronik mühendisi kızı Fatma (kendisi hep FatoÅŸ derdi), damadı Chadwick Oliver ile torunları Elif ve Renin de yaz aylarında Ä°stanbul’a gelirlerdi. Chadwick, orman fakültesinde biyoenerji konusunda çalışan çok baÅŸarılı bir akademisyendi. Cahit Hoca, torunlarını ve damadını çok severdi. Bir gün damadı ile bahçedeydik “Bahçede iki melek var; Chad blonde angel, sen black angel” dedi. O tarihte bu benzetmenin ne kadar onurlandırıcı olduÄŸunu idrak edememiÅŸ, sadece gülümsemiÅŸtim. Güzellik algısı ve yorumu farklıydı, “Güzellik bizde sonsuzluk duygusu uyandırandır” derdi.

Kandilli Lisesi’nden emekli tarih öÄŸretmeni olan eÅŸi Halide Hanımla sürekli beraber oluyorduk. Güleç yüzlü, çok konuÅŸan, sevimli bir kiÅŸiydi. BütüngeçmiÅŸlerini, evliliklerini, evi nasıl aldıklarını, nasıl öÄŸretmen olduÄŸunu, kızları FatoÅŸ’un doÄŸumunda diktiÄŸi evin önündeki çamın hikâyesini birkaç kez dinlemiÅŸimdir. Evin bütün iÅŸlerini Halide Hanım üstlenmiÅŸti, Cahit Bey ilgilenmezdi.

Yazının devamı için tıklayın